Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/4290 E. 2018/12613 K. 24.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4290
KARAR NO : 2018/12613
KARAR TARİHİ : 24.12.2018

Davacılar (kendi adlarına asaleten; Kubilay ve Ayşe’ye velayeten) …, … ile davalılar İETT Genel Müdürlüğü, …, Zurich Sigorta A.Ş. arasındaki dava hakkında … Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 20.11.2013 gün ve 2008/443 Esas ve 2013/577 Karar sayılı hükmün Daire’nin 09.05.2016 gün ve … Esas ve 2016/5624 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davalı … vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu otobüsün davacı …’e çarpmasıyla oluşan kazada bu davacının ağır biçimde yaralandığını, davacı …’in eşi olan diğer davacı …’in eşiyle ilgilenmesi nedeniyle uzun süre işine gidemediğini ve kazanç kaybına uğradığını, davacı …’in yaralanması nedeniyle tedavi masrafı ile maluliyet zararı doğduğunu, kaza nedeniyle tüm davacıların manevi olarak da zarar gördüğünü belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL. maddi tazminatın tüm davalılardan; davacı … için 75.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL. ve çocuklardan her biri için 5.000,00’er TL’den toplam 95.000,00 TL. manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte müteselsilen tahsilini talep etmiş; 17.08.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat taleplerini 5.569,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı tarafın maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 5.569,00 TL’nin tüm davalılardan kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline ve davacı …’e ödenmesine; davacıların manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacı … için 60.000,00 TL, Kemal için 10.000,00 TL. ve çocuklardan her biri için 5.000,00’er TL’nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile …’dan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Mahkemenin kararı, davalı İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili ve davalı … vekilinin ortak imzalarının bulunduğu dilekçe ile temyiz edilmiş; temyiz harcı İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili tarafından yatırılmış; temyiz formunun temyiz eden kısmında da sadece İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü işaretlenmiştir. Bunun üzerine yapılan temyiz incelemesinde, yalnızca davalı İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün temyiz itirazları değerlendirilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş, araç sürücüsü davalı … vekilinin temyiz dilekçesi altında ismi ve imzasının bulunması konusunda bir değerlendirme ve işlem yapılmamıştır. Davalı … vekili bu defa, kararın kendileri tarafından da diğer davalı İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili ile aynı dilekçeyle temyiz edildiğini bildirerek Dairemiz kararının bozulmasını ve maddi hatanın düzeltilmesini istemiştir. Davalı … vekilinin süresi içinde temyiz isteminde bulunduğu ve muhtıra ile verilen süreye uyarak temyiz harcını yatırdığı anlaşıldığından karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemiz’in 09.05.2016 tarih, … Esas ve 2016/5624 Karar sayılı ilamının 1 numaralı bendi geçerli olmak kaydıyla, 2 numaralı bendinin ortadan kaldırılmasına karar verilerek dosyanın yeniden yapılan incelemesi sonunda;
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, davaya konu trafik kazasında cismani zarara uğrayan davacı … için 75.000,00 TL. manevi tazminat talebinde bulunulmuş; mahkemece istem kısmen kabul edilerek davacı lehine 60.000,00 TL. manevi tazminata hükmolunmuştur.
TBK’nun 56. maddesi (eski Borçlar Kanunu 47) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacıca göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça
gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanma ve geçici süreyle malul kalma nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacı …’in daimi işgöremezliğinin bulunmaması ve kusur oranları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı tarafta manevi tatmini sağlarken davacı taraf için zenginleşmeye, davalı taraf için ise fakirleşmeye yol açacak nitelikte olmayan, davacı … için daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan çok yüksek miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz’in 09.05.2016 tarih, … Esas ve 2016/5624 Karar sayılı ilamının 1 numaralı bendi geçerli olmak kaydıyla, 2 numaralı bendinin ortadan kaldırılmasına; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili ve … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz ve tashihi karar peşin harçlarının davalı …’a geri verilmesine, 24/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.