Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/3826 E. 2020/1367 K. 13.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3826
KARAR NO : 2020/1367
KARAR TARİHİ : 13.02.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacıların oğlu …’in sürücüsü olduğu motorsiklet ile davalıların maliki sürücüsü ve trafik sigorta şirketi olduğu aracın kazası sonucu …’in vefat ettiğini, davacıların manevi açıdan zarar gördüklerini, destekten yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davacılar anne ve baba için ayrı ayrı 3.000,00 TL maddi ve ayrı ayrı 45.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini desteğin annesi için 4.964,29 TL’ye, desteğin baba için 3.276,50 TL’ye yükseltilmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;Davalı … …’ın ölmesi mirasçıların da mirası reddetmesi nedeniyle manevi tazminat isteminin reddine,maddi tazminat istemi yönünden davalı … şirketinin ödeme yapmış olması nedeniye Karar verilmesine yer olmadığına, 4.288,83-TL faiz miktarının davalı … şirketinden alınarak davacılara verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, maddi tazminat istemi yönünden davalı … şirketinin ödeme yapmış olması nedeniye Karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve bu kararın temyiz edilmesi üzerine, Daire’ce “… estek bekar olarak vefat etmiş olup olağan hayat tecrübelerine göre evleneceği ve çocuk sahibi olacağı kabul edilerek evleneceğinin kabul edilebileceği zamana kadar bekar olduğu dönem için davacılar için daha fazla, evlendiği dönem ve çocuk ya da çocuklarının olduğu varsayıldığı dönemlerde ise giderek daha az pay ayrılması şeklinde hesaplama yapılması gerekirken desteğin davacılara bakiye yaşamı boyunca sabit bir oranda (%10 ayrı ayrı) destek olacağı varsayımına göre hesaplama yapılması doğru olmayıp bu yöndeki bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir….” gerektiği gerekçesi ile yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak, hesap bilirkisinden yeni rapor alınarak sonuca göre karar verilmiştir.
Her ne kadar bozma ilamımıza uyulmuşsa da bozmanın gerekleri yerine getirilmemiştir.
Hükme esas alınan tazminat raporunda destek payları hesaplanırken davacılara ayrılan destekten yoksun kalma pay oranları hatalı tespit edilmiştir. Müteveffa bekar vefat etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan aktüer raporunda davacılar anne ve babaya ayrılan pay oranları dairemiz uygulamalarına uygun değildir.
Dairemiz uygulamalarına göre, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki, eşe iki, anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16 şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14’er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5 er pay verilmesinin uygun olacağı belirlenmiş olup, destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekirken desteğin anneye ve davacı babaya hatalı oranlarda destek olacağı varsayımına göre hesaplama yapılması doğru görülmememiştir.
Buna göre, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında belirlenmesi suretiyle, davacıların hak kazanabileceği tazminatların hesaplanması için, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre (usuli kazanılmış haklar gözetilerek) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 13/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.