Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/3382 E. 2018/12080 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3382
KARAR NO : 2018/12080
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; 28/11/2009 tarihinde davalıların işleteni ve sürücüsü oldukları aracın davacıya çarpması sonucu davacının ağır şekilde yaralandığını ve bu kaza sonucu sürekli malul kaldığını belirterek 70.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …; davanın zamanaşımına uğradığını, yaşadığı sağlık sorunlarının kazanın somut sonucu olmadığını ve kazanın oluşumda kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 60.000,00 TL manevi tazminatın 28/11/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle uzman bilirkişi kusur raporunun benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı …’nın sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, çalışma gücünün kaybı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacıda oluşan gerçek zararın belirlenebilmesi açısından davacıdaki maluliyet oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Davacı taraf kaza sonucu ağır şekilde yaralandığını, kaldırıldığı hastanede hayati bir ameliyet geçirerek 16 gün yoğun bakımda kaldığını, daha sonra tekrar bir beyin ameliyatı daha geçirip tedavisinin halen sürdüğünü, bu kaza neticesinde hem kas ve iskelet sisteminde hem de sinir sisteminde ciddi bozukluklar meydana geldiğini ve malul kaldığını iddia etmiştir.
Savcılık dosyası içerisinde yer alan … Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğü’nün 02.02.2010 tarihli yazısında, yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilemez, hayatı tehlikeye sokan, yaşam fonksiyonlarını 4.derece etkiler nitelikte olduğu ve hemiparazisi ile ilgili durumun 18 ay sonra değerlendirilebileceği; 24.06.2010 tarihli yazısında tedavi edilmeyi gerektirir hususun saptanmadığı; 21.10.2011 tarihli yazısında sol dizde yürürken kısıtlılık tarzı görünüm olduğu, sol el hareketlerinin zorlamalı olduğu, kendi halinde postürde bozukluk olduğu görüldüğünden olaydan sonra epilepsi geliştiği anlaşıldığına göre kesin raporun ATK 3.İhtisas Dairesi tarafından verilmesinin uygun olacağı belirtilmiştir.
Yine dosya içinde mevcut … Devlet Hastanesi’nce düzenlenmiş 05/01/2011 tarihinde düzenlenen rapor uyarınca özür oranının %47 (travmatik sol hemiparazi %44-epilepsi-nöbet geçirme riski olan) ve … Numune Eğitim Araştırma Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulunca 21/01/2011 tarihinde düzenlenen rapor uyarınca ise %46 (sekel sol hemiparazi-epilepsi) olduğu belirtilmiştir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan, olay tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak, yukarıda bahsi geçen raporların da değerlendirildiği maluliyet durumunun
belirlenmesi konusunda uygun rapor alınıp sonucuna göre uygun manevi tazminata karar verilmesi gerekmekte olup kararın bu nedenle de bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı …’nın sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’ya geri verilmesine, 12/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.