Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/3101 E. 2018/12246 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3101
KARAR NO : 2018/12246
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı … vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın, davacının idaresindeki araca çarpmasıyla oluşan kazada yaralanan davacının geçici ve sürekli işgücü kaybına uğradığını, cismani zarar nedeniyle manevi açıdan da zarar gördüğünü belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş; 24.11.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 23.456,21 TL’ye yükselterek talep edilen maddi ve manevi tazminatların kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı … vekili, davalıya atfedilen tam kusuru kabul etmediklerini, davacının tedavi giderlerinin davalı tarafından ödendiğini, sigorta şirketinden de tazminat alan davacının karşılanmamış maddi zararı bulunmadığını, istenen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, davaya konu edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, kazada davacının da kusurlu olduğunu ve istenen manevi tazminatın fahiş olduğunu, davacının zararından araç sigortacısı sorumlu olduğundan davanın … Sigorta A.Ş’ye ihbarı gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının maddi tazminat isteminin kabulü ile 23.456,21 TL’nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline; davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 2.000,00 TL’nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı … vekilinin manevi tazminata ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde; 6100 Sayılı HMK’nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda, davalılar aleyhine hükmolunan manevi tazminatın 2.000,00 TL olduğu görülmektedir. Karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, hüküm altına alınan manevi tazminat kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden; davalı … vekilinin bu yöne ilişkin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davaya konu kazaya karışan aracın maliki olan davalı …’nün, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 vd. maddeleri gereği, araç işleteni sıfatıyla zarardan sorumlu tutulmasında bir usulsüzlük bulunmamasına; davacı tarafın dava dilekçesinde, aldıkları raporda saptanan maluliyet oranını belirttikten sonra, tüm konularda fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu da dikkate alındığında, kaza tarihindeki mevzuat hükümlerine uygun biçimde maluliyet oranını belirleyen uzman bilirkişi raporundaki maluliyet oranın benimsenmesinde bir usulsüzlük görülmemesine; Dairemiz’in yerleşik uygulamalarındaki prensiplere uygun biçimde hesaplama yapan uzman bilirkişi raporunun maddi tazminat yönünden hükme esas alınmış olmasına; davacının, davalı aracının trafik sigortacısından aldığı tazminatın güncellenmiş değerinin, tazminattan düşüldüğü de dikkate alındığında, bakiye zararını müteselsil sorumlu olan davalılardan talep hakkı bulunduğuna ilişkin mahkeme kabulünün yerinde bulunmasına; dava dilekçesinde faiz talep etmeyen davacının ıslahla temerrüt faizini de talep
edebileceği, davacı yanın bu işlemi yaptığı ve temyiz eden davalı tarafın yargılamada bu hususa herhangi bir itirazda bulunmadığı gözetildiğinde, hükmedilen tazminatlar için temerrüt faizinin de hüküm altına alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı … vekilinin diğer yönlere ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz dilekçesinin, davalı aleyhine hükmolunan manevi tazminata ilişkin kısım yönünden, mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin diğer yönlere ilişkin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.167,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı … Müdürlüğün’den alınmasına 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.