Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/2999 E. 2018/12617 K. 24.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2999
KARAR NO : 2018/12617
KARAR TARİHİ : 24.12.2018

MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen 18.12.2014 tarih ve 2014/4656 sayılı karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 23.02.2015 tarih ve … sayılı itirazın reddine dair kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı tek taraflı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır biçimde yaralandığını ve sürekli maluliyete uğradığını, davalı tarafından 09.12.2013 tarihinde 114.403,90 TL. tazminat ödenmişse de yapılan ödemenin gerçek zararı karşılamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 110.597,00 TL. tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş; 03.11.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 153.911,00 TL’ye yükselterek bu bedelin temerrüt tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davadan önce davacıya 114.403,90 TL. tazminatı ödediklerini ve poliçeden doğan sorumluluklarının son bulduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bakiye poliçe limitiyle sınırlı biçimde zarardan sorumlu olduklarını, kusur ve maluliyet ile zarar konularında yetkili kurullardan rapor alınması gerektiğini, davacı araçta hatır için taşındığından tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 100.525,00 TL. maddi tazminatın 18.06.2013 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; bu karara, davalı vekili İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz etmiştir. Sigorta İtiraz Hakem Heyeti, maluliyet oranı ile müterafik kusur ve tazminatın hesap biçimine ilişkin itirazların yerinde görülmediği gerekçesiyle, davalı vekilinin Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı yaptığı itirazın reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 46. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54.) maddesi gereği, işgücü kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastaneleri’nin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden davacının kendi aldığı 03.06.2013 tarihli Özürlü Sağlık Kurulu raporunda, davacının % 65 oranında kalıcı maluliyeti olduğu belirlenmiştir. Davalının davadan önce kendi görevlendirdiği uzman doktor (medeksper) tarafından düzenlenen 20.11.2013 tarihli raporda ise, davacının maluliyet oranının % 45 olarak saptandığı; Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, % 65 maluliyet oranı esas alınarak tazminatın hesaplattırılıp hüküm altına alındığı görülmektedir. Davalı tarafın, davacının % 45 maluliyet oranı konusunda mutabık kaldığını iddia ettiği ve davacı hakkındaki maluliyet raporları arasında açık ve fahiş bir çelişki
bulunduğu dikkate alındığında, maluliyet oranı hususunda yapılan araştırma yetersizdir.
Bu durum karşısında Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından; kazayla ilgili olup dosya kapsamında bulunmayan eksik tedavi evraklarının da ilgili yerlerden getirtilmesinden sonra; yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan, davacının kalıcı işgöremezliğe maruz kalıp kalmadığı ve oranı konusunda dosya kapsamında yer alan raporlar arasındaki çelişkileri gideren ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması; davacının % 45 maluliyet oranı konusunda davalı … şirketi ile mutabık kaldığı hususu davalı tarafça iddia edildiğinden, bu yöne ilişkin mutabakatname varsa davalı sigortacıdan getirtilip kapsamının değerlendirilmesi suretiyle belirlenecek maluliyet oranına göre davacının talep edebileceği tazminat miktarı konusunda hesap raporu alınıp karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Davacının maluliyet oranının doğru biçimde tespitinden sonra, hak edeceği tazminat miktarının hesaplanması gerektiğinden, davalı vekilinin diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 24/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.