Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/2990 E. 2018/12802 K. 26.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2990
KARAR NO : 2018/12802
KARAR TARİHİ : 26.12.2018

MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın aktif husumet nedeni ile reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkillerin miras bırakanı … ‘ın … İş Bankası Merkez Şubesi’nden kredi kullandığını, müvekkilin kredi kullanırken zorunlu olarak kendisine hayat sigortası yapıldığını, miras bırakan … ‘ın 07/07/2010 tarihinde vefat ettiğini, davalı sigorta şirketine müracaat ettiklerini, müvekkillerin başvurusunun red edildiğini, gerekçe olarak sigortanın başlangıcıyla vefat tarihi süresinin kısa olması, sigortalının sigortaya giriş tarihinden önce rahatsız olması ve bunu hayat sigortası yaparken beyan etmemiş olmasını gösterdiğini, müvekkillerinin murisinin vefat etmeden kronik bir rahatsızlığı bulunmadığını, daha önce ameliyat veya sürekli tedavi gördüğü bir rahatsızlığının olmadığını, ayrıca davalı sigorta şirketinin miras bırakanın bunları sigorta yapılırken beyan etmediği yönündeki iddialarının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hukuksal hakları saklı kaymak kaydıyla, haklı davalarının kabulü ile sigorta teminat miktarı olan 105.000,00 TL’nin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, keza mahkeme masrafları ile ücreti vekaletinde davalı sigorta şirketi üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı kredi taksitlerinin ödenmekte olduğunu belirtilmiş olsa da borcun tamamının kapatılmaması sebebiyle davacının dava açma sıfatı bulunmadığını, müvekkili şirketin sağlık müşavirliğinin hastane kayıtları üzerinde yapmış olduğu incelemede sigortalının sigortalanmadan önce
var olan hastalığının ölüme yol açtığının tespit edildiğini, davacı tarafından da kabul edilen bu durumun çekişmesiz olduğunu, sigortalının sağlık beyan formunda kalp hastası olduğunu beyan etmediğini, bu sebeple sigortalı …’ın Tüketici Kredilerine Yönelik Hayat Sigortası Poliçesinde bulunan TKSG formunun sağlık beyanı bölümünde mevcut hastalığın şirkete bildirilmediğinden ve ihbar yükümlülüğünü ihlal ettiğinden TTK’nun 1290. maddesi ve hayat sigortası genel şartlarının C2 maddesi gereği şirketlerinin cayma hakkını kullandığını, bu nedenlerle müvekkil şirket aleyhine haksız olarak açılan davanın öncelikle sıfat yokluğundan reddine, aksi takdirde esasa ilişkin itirazları doğrultusunda reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gerektiği de nazara alındığında davacının davasının aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava, hayat sigortası sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta, sigorta poliçelerinin dava dışı banka tarafından açılan kredilere teminat olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, kredi borcu ödenmemiş ise sigorta bedelini talep hakkı öncelikle dava dışı bankaya ait olup, ancak artan kısım varsa davacıların bunu istemesi mümkündür. Dain ve mürtekin Banka sigorta bedelinin kendisine ödenmesi kaydı ile muvafakatlerinin olduğunu beyan etmiş, karar tarihinden sonra da konut kredisinin tamamının davacılar tarafından ödendiği dosyaya bildirilmiştir.
Konut kredisinin davacılar tarafından tamamının ödenmesi sebebi ile davacıların iş bu davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğu gözetilerek mahkemece davanın esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 26.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.