Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/2942 E. 2018/12897 K. 27.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2942
KARAR NO : 2018/12897
KARAR TARİHİ : 27.12.2018

MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle üçüncü kişilerin aracında meydana gelen hasar bedeline ilişkin 5.888,00 TL ödediğini, sürücünün alkollü olması nedeniyle davacılara rücu ettiğini belirterek, ödediği hasar bedelini davacılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, aracı haricen sattığını tasarrufu altında olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına;davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ZMSS poliçesi gereği dava dışı 3. kişiye ödeme yapan sigortacının ödediği bedelin, rücuen tahsili istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.nun 48.maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.
Ayrıca Zorunlu Mali Mesuliyet Sorumluluk Genel Şartlarının B.4.d maddesinde; tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır. Bununla birlikte Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinin dayanağını teşkil eden KTK’nun 48. maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup, aynı maddenin 2.fıkrasındaki yönetmelik düzenlenmesine yer verilmiştir. O halde, rücu şartlarının oluşması için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK’nun 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin saptanması durumunda, oluşan hasar poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne, aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. (YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713, YHGK 14.05.2014 gün ve 2013/17-1098, 2014-644; YHGK 13.05.2015 gün ve 2013/17-2156, Somut olayda, mahkemece münhasırlık hususunda bilirkişiden rapor aldırılmamıştır. O halde, mahkemece nöroloji uzmanı ve trafik konusunda uzman bilirkişilerin yer aldığı bir bilirkişi heyetinden kusur oranlarının, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediğinin ve başka unsurların da kazanın meydana gelmesinde etkili olup
olmadığının tespiti hususlarında ayrıntılı, gerekçeli bir rapor aldırılması, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleştiğinin anlaşılması durumunda sonucuna göre tazminata hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’ye geri verilmesine 27/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.