Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/2728 E. 2018/12741 K. 25.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2728
KARAR NO : 2018/12741
KARAR TARİHİ : 25.12.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı …, davalı … vekili ve katılma yolu ile davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, 14/04/2008 tarihinde, davalı …’un kullandığı ve davalı … adına kayıtlı bulunan… plaka sayılı aracın … ‘in kullandığı … plaka sayılı motosiklete arkadan çarpması sonucu motosikletin arkasında bulunan …’nın ağır şekilde yaralandığını, gözünü kaybettiğini, üç kez beyin ameliyatı geçirdiğini, diğer davacıların yaralanan davacının anne ve babası olduklarını belirterek davacı … için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.500,00 TL maddi, 7.000,00 TL manevi, diğer davacılar için ayrı ayrı 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini yükseltmiştir.
Davalılar sigorta şirketi ve … vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, 19/01/2014 tarihli dilekçesinde,ıslah ile davaya cevaplarını sunduklarını, davacı tarafın ıslah ile arttırdığı kısmın zamanaşımına
uğradığını, davalı Nezahatın kazaya karışan aracı 21/06/2006 tarihinde … Galeri’ye takas için verdiğini, işleten sıfatının kalmadığını belirterek davanın husumetten ve ıslah edilen kısım bakımından zamanaşımı süresinin dolmasından dolayı reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı …’nın maddi tazminat davasının kabulü ile 164.127,63-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 14/04/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketi bakımından maddi tazminatın sigorta limiti ile sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek kaydıyla), davacı …’nın manevi tazminat davasının kabulü ile 7.000,00-TL manevi tazminatın 14/04/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ten tahsili ile davacıya verilmesine, davacılar … ve …’nın manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 2.000,00’er TL manevi tazminatın 14/04/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ten tahsili ile bu davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı …, davalı … vekili ve katılma yolu ile davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup davacılar … ve …’nın manevi tazminat talepleri ile ilgili olarak reddedilen kısım her iki davacı yönünden ayrı ayrı 1.000,00’er TL olup, reddedilen manevi tazminat miktarları yönünden karar kesin niteliktedir.
Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı …’un adli yardım talebinin incelenmesinde; dosya içerisinde bulunan belgelerin incelenmesine göre 6100 sayılı H.M.K.’nın 336. maddesi
uyarınca davalı …’un ’nin adli yardım talebinin kabulü ile hükmün temyiz incelemesine geçilmiştir.
3-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı …’un ve davalı … vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
4-Dava trafik kazası sonucunda yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun “tazminat miktarının tayini” başlıklı 43. maddesinde (6098 sayılı TBK 51. md); hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; “Tazminatın tenkisi” başlıklı 44. maddesinde (6098 sayılı TBK 52. Md) ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır.
Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418) Buna göre, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmaktadır.
Somut olayda; davacı … motorsiklette yolcu konumunda olup davacı …’ın maluliyetine dair düzenlenen ATK raporunda; kafatası kırıkları, yüzde kemik kırıkları, beyin kanaması arızasına bağlı olarak %38.2 maluliyeti bulunduğu ve sağ gözünde görme kaybı olduğu belirlenmiştir.
Buna göre mahkemece, davacı …’nın yaralanma şekli dikkate alınarak, kaza sırasında kask takıp takmadığı hususu araştırılarak, BK’nın 44. Maddesi (TBK 52. md)
uyarınca maddi tazminattan bir indirim yapılması gerekip gerekmediğinin irdelenip tartışılması, ondan sonra varılacak sonuca göre, davacının kask takmamış olduğunun anlaşılması durumunda hesaplanan tazminattan Dairemizin yerleşik içtihatları doğrultusunda %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak bu doğrultuda karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin, davacılar … ve …’nın reddedilen manevi tazminat talepleri yönünden mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı …’un adli yardım talebinin kabulüne, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …’un ve davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …’un ve davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı …’e geri verilmesine 25/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.