Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/2498 E. 2018/12340 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2498
KARAR NO : 2018/12340
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, 22.10.2006 tarihinde davacı idaresindeki motosiklet ile davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu araç arasında meydana gelen kazada davacının yaralanarak malul kaldığını beyanla, 15.000,00 TL manevi tazminatın, fazlaya ilişkin hakları ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, vefat eden sürücü mirasçılarına dava yöneltilmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; davanın kısmen kabulüne, 500,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 26/10/2006 tarihniden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı… Mirasçılarından müştereken ve müteselsilen ve ayrıca diğer davalı sigorta şirketi poliçe limiti dahilinde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı vekilinin maluliyet konusunda ve maddi tazminat konusunda yeni dava açma hakkına ilişkin fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, mahkemenin ilk hükmü 8.000,00 TL manevi tazminatın olay
tarihi olan 26/10/2006 tarihinden itibaren işleyek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili konusunda ve sair hükümler yönünden bozmaya konu edilmediğinden yeniden hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece; ilk hükümde 8.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 26/10/2006 tarihinden itibaren işleyek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili konusunda ve sair hükümler yönünden bozmaya konu edilmediğinden yeniden hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemece verilen manevi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm manevi tazminat yönünden de taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemiz bozma ilamı ile; bozma neden ve şekline göre davacı ve davalılar vekillerinin manevi tazminata ilişkin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bu durumda; mahkemece manevi tazminatın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bozmaya konu edilmediğinden yeniden hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Bozma neden ve şekline göre; davacı vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.