Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/2128 E. 2018/12254 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2128
KARAR NO : 2018/12254
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı … vekili tarafınan talep edilmiş, davalı … vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.02.2018 Salı günü davacı vekili Av. … ile davalı … ve vekili Av. … geldi. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili ile davalı … ve vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, davalıların işleten/ sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın direksiyon hakimiyetini kaybedip kaldırıma çıkması ve sonrasında çarptığı beton park dubasının havalanarak kaldırımda bekleyen davacıya çarpmasıyla oluşan kazada ağır biçimde yaralanan davacının malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı … sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 10.000,00 TL. maddi ve 100.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş; 17.09.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 253.305,39 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … vekili, davalının kazada kusuru bulunmadığını, istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, davacıya kaza nedeniyle SGK tarafından yapılmış ödemelerin tazminattan düşülmesi gerektiğini, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalının kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 253.305,39 TL. maddi tazminatın davalı …’dan kaza tarihinden ve davalı …’dan (poliçedeki limitle sınırlı olmak üzere) dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline; 10.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan tahsiline dair verilen hükmün, davacı vekili ve davalı … vekili tarafından temyizi üzerine; Dairemiz’in 08.12.2015 tarih ve … Esas- 2015/13619 Karar sayılı ilamı ile; davacının yaralanmasına ilişkin olarak alınan 23.11.2012 tarihli Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu raporunda, davacı için 18 aylık geçici iş göremezlik süresi belirlendiği, davalı … vekilinin davacının kazadan kısa süre sonra çalışmaya başladığını savunduğu, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda ise davacının kaza geçirdiği 2007 yılından 2012 yılına kadar tüm ücret bordrolarına göre hesaplama yapıldığının belirtildiği, bu durumda, davalı … vekilinin davacının kazadan kısa süre sonra çalışmaya başladığı iddiası üzerinde durularak delillerinin sorulup araştırılması suretiyle varılacak sonuca göre geçici işgöremezlik tazminatının belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı; davalının kusur durumu, davacının yaralanma derecesine göre davacı için takdir olunan manevi tazminatın çok düşük olduğu” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile 3.528,40 TL. geçici işgöremezlik tazminatı ve 243.009,38 TL. sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 246.537,78 TL. maddi tazminatın, davalı …’dan olay tarihinden ve davalı …’nden dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte (davalı … poliçedeki limitle sınırlı sorumlu olmak üzere) müteselsilen tahsiline, fazla isteğin reddine; davacı için 25.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılmış olmasına; davaya konu kazadaki kusur oranlarının, daha önce temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği dikkate alındığında, davalı … vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin
mümkün olmamasına; davacının kazadaki yaralanmasından kaynaklanan sürekli işgücü kaybı oranının, olay tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat hükümlerine uygun biçimde, uzman bilirkişi heyeti raporuyla saptanmış olmasına ve bu raporun tazminat hesabına esas alınmış olmasında bir usulsüzlük bulunmamasına; manevi tazminatın takdirinde TBK’nun 56. (BK’nun 47.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davacı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle işgöremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde, bedensel zarar kapsamına giren zarar türleri sayılmış olup kazanç kaybı da tazmini gereken zararlardandır (aynı yönde düzenleme, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 46. maddesinde de benimsenmiştir). Anılan yasal düzenleme ile, sadece çalışma gücündeki sürekli ve kalıcı kayıp halinde değil, belirli süreli kayıp halinde oluşan zararın da tazmininin gerektiği açıkça kabul edilmiştir.
Davacı, davaya konu kazadaki yaralanması nedeniyle uğradığı işgöremezlik zararının tazminini talep etmiş; davacının işgöremezlik süresi ile oranının belirlenmesi bakımından alınan 23.11.2012 tarihli Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu raporuyla, davacının sürekli maluliyet oranı % 48,2 olarak saptanmış ve kazadan sonraki 18 aylık iyileşme süresi için de % 100 oranında işgöremez olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Bozma öncesi yapılan yargılamada, davacının kazadan sonraki 18 aylık süreye ilişkin geçici işgöremezlik zararı hesaplanıp hüküm altına alınmış; davalı tarafın geçici işgöremezlik zararı bulunmadığı savunması karşısında, bu zarara ilişkin araştırma eksik olduğu için, mahkeme kararı bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak yürütülen yargılamadaki araştırma sonuçlarına göre düzenlenen 06.10.2016 tarihli hesap raporunda, 160 günlük geçici işgöremezlik süresi için, davacı lehine 3.528,40 TL. geçici işgöremezlik tazminatı hesaplanmış ve bu bedel mahkemece hüküm altına alınmıştır.
Temyiz incelemesi sırasında Dairemiz’in geri çevirmesi üzerine, davacının çalıştığı Garanti Bankası tarafından verilen 17.04.2018 tarihli cevaptan; davacının kaza nedeniyle çalışamadığı süre olarak hesap raporunda esas alınan 160
günlük süreye ilişkin maaşların tamamının davacıya ödenmeye devam edildiği; davacının kazadan önce elde ettiği halde kazadan sonra elde edemediği fazla mesai alacağının bulunmadığı ve 160 günde görevine gelemeyen davacının mahrum kaldığı prim alacağı tutarının ise 883,00 TL. olduğu anlaşılmaktadır. Davalı tarafın, davacının kazadan sonra çalışmaya devam ettiği ve geçici işgöremezliğinin sözkonusu olmadığı savunması ile anılan yazı cevabı karşısında, mahkemenin geçici işgöremezlik zararına ilişkin araştırması yetersiz ve varılan sonuç doğru değildir.
Açıklanan maddi vakıalar karşısında mahkemece; davalı tarafın savunması ile davacı işvereni olan bankanın cevabı gereği; davacı, kazada oluşan yaralanması nedeniyle tedavi ve iyileşme süresinin devam ettiği süreçte çalışmasına devam edememiş olsa dahi, çalıştığı dönemde elde ettiği gelirlerden sadece 883,00 TL’lik prim alacağından mahrum kaldığından, geçici işgöremezlik zararının kapsamını da yaralanma sonucu çalışılamaması nedeniyle mahrum kalınan gelirler oluşturduğundan, davacının mahrum kaldığı 883,00 TL’lik bedelin geçici işgöremezlik tazminatı olarak kabulü suretiyle hüküm tesisi gerekirken, eksik incelemeyle, fazla geçici işgöremezlik tazminatına karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı …’a verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 6,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınamasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’a geri verilmesine 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.