Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/2105 E. 2019/376 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2105
KARAR NO : 2019/376
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, asıl davanın kabulüne, birleşen davada karar verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl davada, davacılar vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracı sevk ve idare eden davacıların eşi/ babası …’in karıştığı kazada öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını, davalının zarardan sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 30.10.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam taleplerini 125.000,00 TL’ye yükselterek bu bedelin temerrüt tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davaya konu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacıların … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/205 Esas sayılı dosyası ile aynı konuda açtığı dava derdest olduğundan davanın reddi gerektiğini, kazada
davacılar murisi tam kusurlu olduğu ve bu kusur davacılara da yansıyacağı için davacıların tazminat talep hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davada, davacılar vekili; davaya konu kazayı yapan aracın trafik sigortacısı olan davalının davacıların zararından sorumlu olduğunu, yapılan başvuruya rağmen ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; birleşen davada, davacı …’in yaşı itibariyle destekten yoksun kalma tazminatı talep şartlarını taşımadığı anlaşıldığından, bu davacının talebinin reddine, diğer davacıların açtığı davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına; asıl davanın kabulü ile davacı … için 87.539,00 TL, … için 2.378,00 TL, … için 5.397,00 TL, … için 16.804,00 TL ve … için 12.882,00 TL olmak üzere toplam 125.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Asıl ve birleşen dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Gerek asıl davanın açıldığı tarih (25.03.2013), gerekse birleşen davada birleştirme kararının verildiği tarih (23.09.2014) itibariyle yürürlükte olan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun davaların birleştirilmesini düzenleyen 166. maddesinin 1. fıkrasında; “aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar” düzenlemesine; 3. fıkrasında ise “birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemelerde görüldüğü üzere, aynı yargı çevresindeki mahkemelerde görülmekte olan davaların, ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilmesi kuraldır.
Somut olayda; davacıların 28.04.2009 tarihinde, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/205 Esas sayılı dosyası üzerinden, destekten yoksun kalma tazminatı istemiyle davalı aleyhine dava açtığı; daha sonra (25.03.2013 tarihinde), …
3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/205 Esas sayılı dosyası üzerinden, destekten yoksun kalma tazminatı istemiyle aynı davalı aleyhine dava açtığı; ilk davanın açıldığı … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/205 Esas sayılı dosyasından birleştirme kararı verildiği ve ikinci davanın açıldığı … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, her iki davanın esası hakkında karar verildiği görülmektedir. Aynı yargı çevresi içinde bulunan … 2. ve 3. Asliye Hukuk Mahkemeleri’nden, ilk davanın açıldığı mahkeme olan … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde davaların birleştirilmesi, yukarıda anılan açık kanun hükmü gereği olduğu halde, ikinci davanın açıldığı mahkemede davaların birleştirilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Diğer yandan; … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan dava ile … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davanın tarafları ve konusu ile hukuki sebebinin aynı olduğu görülmektedir. Tarafları ve konusu aynı olan davaların birden çok kez açılması halini ifade eden derdestlik durumunun somut olayda bulunduğu; 6100 sayılı HMK’nun 114/1-ı maddesi gereği, derdest bir davanın bulunmamasının dava şartı olduğu ve dava şartlarının her aşamada mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği hususu da dikkate alınmadan hüküm tesis edilmiştir.
Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında mahkemece; davacılar tarafından, destekten yoksun kalma tazminatı istemiyle ilk davanın açıldığı … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/205 Esas sayılı dosyasından verilen birleştirme kararının HMK hükümlerine aykırı olduğu dikkate alınıp, bu davanın eldeki davadan ayrılmasına ve birleştirme kararını veren … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi; mahkeme nezdinde açılan 2013/205 Esas sayılı dava bakımından ise, tarafları ve konusu aynı olan … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/205 Esas sayılı dosyasındaki davanın, eldeki dava bakımından derdestliğe yol açtığı gözetilerek, asıl davanın, HMK’nun 114/1-ı ve 115/2. maddeleri gereği usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle ve kanunun açık hükümlerine aykırı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davacılar vekili ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının
incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ve davacılara geri verilmesine 21/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.