Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/1845 E. 2019/559 K. 23.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1845
KARAR NO : 2019/559
KARAR TARİHİ : 23.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı …’in davacıya borçlu olduğu, davalı borçlu aleyhine icra takibi yapıldığını takibin kesinleştiğini, davalı borçlu adına kayıtlı gayrımenkulünü davalı …’a 840.000,00 TL bedelle devrettiğini öğrendiklerini, davalı …’in icra takibinin konusu olan çekin ödeme tarihinden bir gün önce 1.292.000,00 TL değerindeki taşınmazı 840.000,00 TL na satmasının alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla hareket ettiğini gösterdiğini, bu sebeple davalılar arasında yapılan tasarruf işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; davalı ile davacı arasında alacak borç ilişkisi bulunmadığını, taşınmaz üzerindeki Alternatif bank lehine tesis edilmiş ipotek borcunun 500.000,00 TL civarında olduğunu, bu kredi borcu düşülerek taşınmazın 842.000,00 TL bedelle satıldığını, ipotek borcunun eklenmesi ile taşınmazın bedelinin 1.350.000,00 TL olduğunu, davalının taşınmazı …’e sattığını ancak tapuda devir yapılacağı gün bir cenazesi nedeni ile şehir dışında
olması nedeni ile bu kişinin akrabası olan …’a 25.4.2012 tarihinde devir yapıldığını 27.4.2012 tarihinde ise tapunun gerçek sahibi olan …’e devir edildiğini, davalının … ve …’le herhangi bir akrabalık durumu olmadığı gibi geçmişte herhangi bir ticari ve içtimai münasebeti olmadığını bu sebeple haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; dava konusu taşınmazı davalı … den satın alan kişinin … olduğunu tapu devrinin yapılacağı gün tapunun isteği ile dayısının oğlu olan …’a devir edildiğini, satışın gerçek bir satış olduğunu, ipotekten dolayı bankaya 500.000,00 TL borç olduğunu bankanın ihtarnamesinden sonra borcun 300.000.00 TL nı …’in 25.5.2012 tarihinde bankaya ödendiğini, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne, …, …, …, 3353 Ada, 1 Parsel sayılı taşınmazda V2 tipi, 25 nolu konutun davalı … tarafından 25.04.2012 tarih ve 7397 yevmiye nolu satış işlemi ile diğer davalı …’a yapmış olduğu devirle ilgili tasarruf ile bu kişinin 27.04.2012 tarih ve 7620 yevmiye nolu satış işlemi ile 842.000,00 TL bedelle üzerindeki ipotek borcunun kabul edilmesi suretiyle …’e yapmış olduğu devirle ilgili tasarruf işleminin … . İcra Müd.nün 2012/7288 E. sayılı dosyasına konu 1.292.000,00 TL alacak yönünden iptaline, davacıya bu tutar üzerinden taşınmaz üzerine haciz koyma yetkisi tanınmasına, karar verilmiş hüküm davacı vekili ve dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dahili davalılar vekili Av. …’in temyizden feragat ettiği, vekaletnamesinde de temyizden feragate yetkili olduğu da anlaşıldığından dahili davalılar yönünden temyiz isteminin feragat nedeniyle reddi gerekmiştir.
2- Dava İİK’nun 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece tasarrufun iptaline karar verilmesi için iptal nedenlerinin oluştuğu kabul edilişinde bir isabetsizlik yok ise de dava konusu taşınmazın, davacının beyanlarına göre dava dışı ipotek alacaklısı Finansbank AŞ tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde … . İcra Müdürlüğü’nün 2013/3015 E. sayılı icra dosyasından ihaleye çıkartılmış ve satış ihalesine katılan dava dışı 3. kişiye 905.000,00 TL bedel ile ihale edildiği bildirilmiştir.
Öncelikle mahkemece ihale neticesinde satış parasının ipotek alacaklısı Finansbank’a ödenip ödenmediği, satış sonrasında artan bir para kalıp kalmadığı mahkemece belirlenmemiştir.
Yukarıda belirtilen … . İcra Müdürlüğü’nün 2013/3015 sayılı takip dosyası getirtilerek, bu takip dosyasında yapılan cebri satıştan bir paranın kalıp kalmadığının belirlenmesi, satıştan kalan bir para olduğunun tespiti halinde, kalan bu para miktarı ile sınırlı olarak ve davacının alacak ve ferilerini aşmayacak şekilde tazminata karar verilmesi, cebri satıştan para kalmadığının anlaşılması halinde ise bu taşınmaz yönünden konusu kalmayan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, ancak davalıların dava açılmasına neden olmalarından dolayı yargılama gideri ile sorumlu tutulmalarına karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3- Bozma neden ve şekline göre davacıların mahkemece verilen ek kararının ve esas karara ilişkin temyizi inceleme konusu yapılmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle dahili davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden dahili davalılar ve davacılara geri verilmesine 23/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.