Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/1826 E. 2018/12634 K. 24.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1826
KARAR NO : 2018/12634
KARAR TARİHİ : 24.12.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş; davalı … (Aydın) vekilinin tebliğin usulsüz olduğuna ilişkin talebinin reddine dair bu ek karar davalı … (Aydın) vekilince temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalıların sürücüsü ve malik-işleteni oldukları aracın 04.03.2006 tarihinde karıştığı trafik kazasında yaralanan dava dışı…’a 03.05.2006 tarihinde 40.185,00 TL tazminat ödendiğini, kaza sırasında davalı sürücünün alkollü olduğunu belirterek 40.185,00 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı … hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine, davalı … hakkında açılan davanın kabulüyle 40.185,00 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş; davalı …
(Aydın) vekilince müvekkilinin Alman vatandaşı olması ve mahkemece müvekkiline tebligatın yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına has tebligat usulünce yapılması nedeniyle
gerekçeli karar tebliğinin usulsüz olduğunu belirterek mahkemeden süre aşımının kaldırılmasına ilişkin talebi hakkında, 14.07.2015 tarihinde mahkemece, kararın davalıya diplomatik yollardan 19.02.2015 tarihli yazıyla tebliğ edildiği gerekçesiyle reddedilmiş, ek karar davalı … (Aydın) vekili tarafından 14.07.2015 tarihinde temyiz süre aşımının kaldırılması ilişkin talebi mahkemece aynı tarihte reddedilmiş, ek karar davalı … (Aydın) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı … (Aydın) vekilinin ek karara ilişkin temyiz incelemesinde;
7201 sayılı Tebligat Kanununun 25. maddesinde yabancı memlekette tebligat usulü şu şekilde düzenlenmiştir; “Yabancı memlekette tebliğ o memleketin salahiyetli makamı vasıtasiyle yapılır. Bunun için anlaşma veya o memleket kanunları müsait ise, o yerdeki Türkiye siyasi memuru veya konsolosu tebligat yapılmasını salahiyetli makamdan ister.
Yabancı memleketlerde bulunan kimselere tebliğ olunacak evrak, tebligatı çıkaran merciin bağlı bulunduğu vekalet vasıtasiyle Dışişleri Bakanlığına, oradan da memuriyet havzası nazarı itibara alınarak ilgili Türkiye Elçiliğine veya Konsolosluğuna gönderilir.
Şu kadar ki, Dışişleri Bakanlığının aracılığına lüzum görülmeyen hallerde tebligat evrakı, ilgili Bakanlıkça doğrudan doğruya o yerdeki Türkiye Büyükelçiliğine veya Başkonsolosluğuna gönderilebilir.
“Siyasî temsilcilik aracılığıyla yabancı ülkedeki Türk vatandaşlarına tebligat” başlıklı 25/a maddesi ise; “Yabancı ülkede kendisine tebliğ yapılacak kimse Türk vatandaşı olduğu takdirde tebliğ o yerdeki Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu aracılığıyla da yapılabilir.
Bu hâlde bildirimi Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu veya bunların görevlendireceği bir memur yapar.
Tebliğin konusu ile hangi merci tarafından çıkarıldığı bilgilerinin yer aldığı ve otuz gün içinde başvurulmadığı takdirde tebliğin yapılmış sayılacağı ihtarını içeren bildirim, muhataba o ülkenin mevzuatının izin verdiği yöntemle gönderilir.
Bildirimin o ülkenin mevzuatına göre muhataba tebliğ edildiği belgelendirildiğinde, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğuna başvurulmadığı takdirde tebligat otuzuncu günün bitiminde yapılmış sayılır. Muhatap Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğuna başvurduğu takdirde tebliğ evrakını almaktan kaçınırsa bu hususta düzenlenecek tutanak tarihinde tebliğ yapılmış sayılır. Evrak bekletilmeksizin merciine iade edilir.
Bu maddeye göre kazaî merciler tarafından çıkarılacak tebligatta, tebliğ evrakı doğrudan o yerdeki Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğuna gönderilebilir.” şeklindedir.
Mahkemece, davalı …’ün “… Almanya” adresine gerekçeli karar ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin Tebligat Kanununun 25/A maddesine göre tebliğ yapılması için yazılan yazının davalının Türk vatandaşı olmaması nedeniyle T.C. Frankfurt Başkonsolosluğunca 08.10.2013 iade edildiği ve mahkemece bu kez Tebligat Kanununun 25. maddesi gereğince usulüne uygun olarak gerekçeli karar ve temyiz başvuru dilekçesinin davalıya 13.01.2015 tarihinde tebliğ edilmesine göre, 14/07/2015 tarihli ek karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan, temyiz itirazlarının reddiyle ek kararın onanması gerekmiştir.
2-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, sigorta sözleşmesinde davalı …’in taraf olmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Dava, ZMMS poliçesi gereği dava dışı kazazedeye ödeme yapan davacının ödediği bedelin, alkollü araç kullanılması nedeniyle sigortalısından ve sürücüden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davalı … hakkında husumetten red kararı verildiğine göre, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi 2.fıkrası gereğince davalı … yararına tarifenin 2.kısım 2.bölümündeki maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı … yararına nispi vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, H.U.M.K’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …(Aydın) vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle ek kararın ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının
(7) nolu bendindeki “Davalı … kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ye göre” ibaresinden sonra gelen “4.670,35 TL nispi” ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine “1.500,00 TL maktu” ibaresinin eklenmesine ve hükmün ..
bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı … (Aydın)’den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 24/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.