Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/1809 E. 2018/12288 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1809
KARAR NO : 2018/12288
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı şirkete trafik sigortalı motosikletin, 23.02.2012 tarihinde müvekkiline çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında, müvekilinin yaralandığını ve sakatlandığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, kaza yaptığı belirtilen motosikletin poliçesinin saptanamadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının yaralanmasına neden olduğu ileri sürülen araç için davalının zorunlu mali mesuliyet poliçesi düzenlediğinin davacı tarafça kanıtlanamadığı ve verilen kesin süre içerisinde tazminat hesabının yapılabilmesi için zorunlu olan maluliyet raporunun temin edilemediği gerekçesi ile kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekili tarafından, hükümden sonra, 09.03.2018 tarihli dilekçe dosyaya sunulmuş ve dilekçede; davalı tarafla sulh olunduğu, karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığı, davanın konusuz kaldığı, bu nedenle esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verilmesinin talep edildiği, dilekçe ekinde davacı vekili tarafından imzalı sulh protokolü ve ibraname başlıklı belge fotokopisinin yer aldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davacı vekili tarafından sunulan 09.03.2018 tarihli beyan dilekçesi ekinde yer alan sulh protokolü ve ibraname başlıklı belgenin taraf vekillerince imzalı aslının da taraflardan temini suretiyle, davacı vekilinin beyan dilekçesi ile sulh ve ibra belgesinin mahkemece değerlendirilmesi yönünden kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacı vekilinin diğer temyiz taleplerinin incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz taleplerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.