Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/1453 E. 2018/12922 K. 27.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1453
KARAR NO : 2018/12922
KARAR TARİHİ : 27.12.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin sürücüsü ve yolcusu olduğu araç ile asıl davada davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu, birleştirilen davada davalının trafik sigortacısı olduğu aracın karşılıklı kazasında müvekkillerinin üç desteğinin öldüğünü açıklayıp 500,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatı ile davacı … Sürer için eşinin kaybından dolayı 20.000,00 TL manevi tazminat, iki kızının ölümü sebebi ile ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminat, davacı … için babasının ölümünden dolayı 10.000,00 TL, kardeşlerinin ölümünden dolayı ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini artırmıştır.
Davalılar kusura ve tazminat miktarına itiraz ederek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile asıl davada … için eşinin ölümünden dolayı 7.205,51 TL, kızı … ‘in ölümünden dolayı 15.137,02 TL, kızı … ‘in ölümünden dolayı 8.481,29 TL destekten yoksun kalma tazminatının; davacı … için babasının ölümünden dolayı 9.531,00 TL olmak üzere toplam 40.354,82 TL maddi tazminatın, davacı … Sürer için eşinin ölümünden dolayı 15.000,00 TL, kızı … ‘in ölümünden dolayı 9.900,00 TL ve kızı … ‘in
ölümünden dolayı 9.900,00 TL; davacı … için babasının ölümünden dolayı 9.900,00 TL kardeşi …r’in ölümünden dolayı 4.900,00 TL, kardeşi …’in ölümünden dolayı 4.900,00 TL olmak üzere toplam 54.500,00 TL manevi tazminatın tahsiline, birleştirilen davada; tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 40.354,82 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacıların desteklerinin sürücüsü/yolcusu olduğu araç ile davalıların sorumluluğunda olan aracın kazasında davacıların eşi/iki kızı- babası/iki kardeşi ölmüştür.
Haksız fiile dayalı olarak açılan tazminat davalarında kusur önemli rol oynamaktadır. Mahkemece eldeki davada kusur incelemesi yapılmaksızın aynı olay ile ilgili olarak yürütülen hukuk yargılamalarından alınan raporlar esas alınarak desteğin meydana gelen kazada 5/8 oranda kusurlu olduğu kabul edilerek karar verilmiştir.
BK.’nun 53. maddesine ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, hukuk hâkimi, gerek ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı ve gerekse delil yetersizliğine davalı beraat kararı ile bağlı değil ise de, sanığın isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı ile o eylemin hukuka aykırılığını ve failini belirleyen mahkumiyet kararının bu yönleriyle bağlıdır.
Somut olayda, davalının sanık olarak yargılandığı ceza davasında alınan Adli Tıp Kurumu raporunda, desteğin 5/8 oranında, davalı/sanığın ise 3/8 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş, rapora itiraz edilmesi üzerine Adli Tıp Kurumu Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonunca düzenlenen raporda; davalı sanığın idaresindeki kamyonu ile desteğin idaresindeki otomobile çarpması ile otomobili iki parçaya ayırması ve motor kısmını 23.2 metre ileriye ve otomobildeki cesedi 71 metre ileriye fırlatarak çarpma noktasından 94 metre ilerde durması, meskun mahalde kavşak şartlarında aşırı hızlı seyrettiğini gösterdiği, murisin ise tali yoldan kontrolsüzce girerek ilk geçiş hakkını vermemekle kusurlu olduğu, davalı/sanığın idaresindeki kamyonu ile uygun hızda seyretse idi çarpışma olsa dahi bu denli ağır sonuç ortaya çıkmayacağı, bu nedenle dosya içindeki sanığın daha az kusura ilişkin raporlara iştirak edilmediği, davalı/sanığı meydana gelen kazada 4/8 oranda kusurlu olduğu belirtilmiş, ceza
mahkemesince de davalı sürücü sanığın 4/8 oranda kusurlu olduğu kabul edilerek mahkumiyetine dair hüküm kurulmuş, anılan karar Yargıtay denetiminde geçerek kesinleşmiştir.
Bu durumda mahkemece, kesinleşen ceza yargılamasında tespit edilen maddi olguların hukuk hâkimini bağlayacağı gözetilerek, davalının 4/8 kusuruna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma ilamının neden ve şekline göre davacılar vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 27/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.