Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/1297 E. 2018/12295 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1297
KARAR NO : 2018/12295
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar Axa Sigorta AŞ ve … vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Davacılar vekili, 08/06/2012 tarihinde davalı sürücü Avni idaresindeki otobüs ile sürücü Ahmet idaresindeki çekicinin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacıların eş/babaları yaya …’ün vefat ettiğini, Avni’nin asli, Ahmet’in tali kusurlu, murisin kusursuz olduğunu, murisin canlı hayvan ticareti ve besicilik işiyle uğraştığını belirterek, davacı eş Dilber ve kızı Suzan için toplam 54.200,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen, Dilber için 10.000,00 TL, Suzan için 8.000,00 TL ve diğer mirasçılar Bilent, Güven, Sinan, Ferhat, Hediye, Çiğdem ve … için 6.000,00’er TL olmak üzere toplam
60.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketleri dışındaki davalı gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, 64.628,43 TL olarak talebini ıslah etmiştir.
Davalı … şirketleri, … Lojistik Ulaşım Reklamcılık Turizm Nak. Tic. Ltd. Şti., … ve … vekilleri davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 19.448,53 TL destekten yoksun kalma tazminatının (17.957,44 TL Dilber için, 1.491,09 TL Suzan için) … plakalı araç sürücüsü …, işleten … ve aracın sigortacısı Axa Sigorta A.Ş. den poliçe limiti ile sınırlı olarak olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacı tarafa verilmesine, davalılar …, … Lojistik Nakliyat Ltd. Şti. ve Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi hakkındaki maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, 2.700,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/10/2010 gününden itibaren yasal faiziyle davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınıp davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı … için 1.800,00 TL, diğer davacılar Bilent, Güven, Sinan, Ferhat, Hediye, Çiğdem ve Hunda için ayrı ayrı 1.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/10/2010 gününden itibaren yasal faiziyle davalı … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınıp adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar Axa Sigorta AŞ ve … vekillerince temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 2014 yılı için 1.890,00 TL’dir. Davalı … vekili tarafından davacılar Suzan, Bilent, Güven, Sinan, Ferhat, Hediye, Çiğdem ve Hunda yönünden temyize konu edilen manevi tazminat miktarları ve davacı … için temyize konu maddi tazminat miktarı (davalı … AŞ.nin temyiz istemi yönünden de) anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı … vekilinin adı geçen davacılar yönünden temyiz dilekçesinin reddine, yine davalı … A.Ş.’nin davacı … için temyize konu maddi tazminat miktarı yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; 08/06/2012 tarihinde sürücü Avni yönetimindeki … Lojistik Ulaşım Reklamcılık Turizm Nak. Tic. Ltd. Şti’nin işleteni ve Axa Sigorta AŞ.nin trafik sigortacısı olduğu… plakalı otobüs ile sürücü Ahmet yönetimindeki, …’ın işleteni ve Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketinin trafik sigortacısı olduğu … plakalı çekicinin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacıların yaya desteğinin vefat ettiği, davacı eş Dilber ile murisin kızı Suzan için destekten yoksun kalma tazminatı ile tüm davacılar için manevi tazminat talebinde bulunulduğu, davalı … Şirketi tarafından dosyaya 25.05.2014 tarihli ibraname ve sulh anlaşması başlıklı belgenin sunulduğu, davacılar vekili tarafından da 20.06.2014 tarihli celsede …, … Lojistik Nak. Ltd. Şti ve Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi hakkındaki davadan vazgeçtikleri, …, … ve Axa Sigorta A.Ş.’ne karşı taleplerinin devam ettiği belirtilmiş, bu beyan doğrultusunda mahkemece karar verilmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle manevi tazminat talebi ile ilgili olarak (davacı eş … yönünden) hüküm kurulurken olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay nedeniyle duyulan acı ve elemin derecesi ve BK.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınmış bulunduğuna ve davalı … A.Ş yönünden davadan feragat edilmediğinin anlaşılmasına göre, davalılar … ve Axa Sigorta AŞ vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Davalı …,… plakalı çekicinin işleteni olup, bu aracın trafik sigortacısı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi’dir. Davacılar vekili ile davalı … Şirketi arasında (5.500,00 TL maddi tazminat, faiz ve avukatlık ücreti ödenmesi nedeniyle) 25.05.2014 tarihli ibraname ve sulh anlaşması düzenlenmiş olup, içeriğinde sigorta şirketi ile birlikte araç işleteni ve araç sürücüsünün de dava konusu kaza nedeniyle talep edilen tazminattan dolayı ibra edildiği ve tüm haklardan feragat edildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
KTK’nin 91.maddesinde işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmiştir. Aynı yasanın 85.maddesi ile aracın işletilmesi
sırasında 3.şahısların bedeni ve maddi zarara uğratılmasından işleten doğrudan sorumlu tutulmuş, 97.madde gereğince de, zarar görenin, zarara neden olan aracın zorunlu trafik sigortacısından doğrudan talep ve dava hakkı bulunduğu belirtilmiştir. Ancak, zorunlu trafik sigortacısının zarardan sorumluluğu 93.madde gereğince belirlenen ve poliçede belirtilen teminat miktarı ile sınırlıdır.
İşleten ve zorunlu trafik sigortacılarının 3. kişilere karşı sorumluluklarının niteliği ise kanundan doğan 818 sayılı BK’nin 51. maddesince müteselsilen sorumluluk olup, BK’nin 142/1.maddesi gereğince; alacaklı, müteselsil borçluların tümünden veya birinden borcun tamamen veya kısmen tahsilini isteyebilir. Borcun tamamen tahsiline kadar bütün borçluların sorumluluğunun devam edeceği de aynı yasanın 142/2 maddesinde açıklanmıştır.
Müteselsil borçlulardan birinin alacaklıya karşı sürebileceği def’iler varsa bunu diğer borçlulardan bağımsız olarak ileri sürmesi mümkün olup, bu defi sonucu kurtulduğu borç miktarını diğer müteselsil borçlulara karşı da ileri sürebilir. Bu def’iler BK’nin 143. maddesinde gösterilen ve şahsi ilişkiler veya müteselsil borcun sebep veya konusundan doğan def’iler olup bunların dışında ileri sürülen def’iler müteselsil borçlular arasındaki rücu hakkını kaldırmaz. BK’nun şimdiye kadar sözü edilen düzenlemeler alacaklıya karşı dış ilişkilerle ilgili olup, borcun ödenmesinden sonra müteselsil borçlular arasındaki iç ilişkilerde BK’nin 144. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre müteselsil borçlular arasında aksine bir sözleşme bulunmadığı takdirde borçlulardan biri diğer borçluların durumunu ağırlaştıramaz. Dış ilişkide alacaklıya karşı sonuç doğurabilen böyle bir işlem, iç ilişkide rücu hakkını kısmen veya tamamen kaldırıcı etkiye sahip değildir.
Diğer taraftan davadan feragat, öncelikle bir usul işlemidir. Dava konusu olayda, davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan davacı tarafın davalılardan birisi hakkındaki feragati usul hukuku bakımından diğer davalı aleyhine bir sonuç doğurmaz ise de, davadan feragat aynı zamanda bir maddi hukuk işlemi olduğundan, davalı … şirketi hakkındaki feragatin, rücu hakkı bulunan diğer davalıyı etkileyip etkilemediğinin üzerinde durulması gerekir.
Yukarıda açıklandığı üzere, davalılar alacaklıya karşı borçtan müteselsilen sorumludurlar. Mülga 818 sayıl Borçlar Kanunu’nun, müteselsil sorumlulukta borçluların iç ilişkilerini düzenleyen hükümleri gereğince, müteselsil
borçlulardan biri alacaklıya borcu ödediği takdirde, diğer müteselsil borçlulara rücu hakkı bulunmaktadır.
Bunun yanında, BK’nin 145/2 maddesine göre, sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde diğerleri bu oranda borçtan kurtulur. Ancak, müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri için alacaklının bilfiil tatmin edilmiş olması gerekir.
Bunun aksinin kabul edilebilmesi için alacaklının açıkça davadan feragat etmiş olması veya böyle bir feragatin durumdan kesin olarak anlaşılması lazımdır. Yine BK’nin 147. maddesi hükmüne göre, rücu hakkından yararlanan müteselsil borçlulardan her biri ödediği miktar oranında alacaklının haklarına halef olacağına ve alacaklının diğerleri zararına müteselsil borçlulardan birinin durumunu iyileştirdiği takdirde bu fiilin neticelerini şahsen tahammül edeceğine dair hükmüne havidir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; dava açıldıktan sonra davalı … şirketi (Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi) ile birlikte araç işleteni ve araç sürücüsünün de dava konusu kaza nedeniyle talep edilen tazminattan dolayı ibra edildiği ve tüm haklardan feragat edildiği görülmektedir. Bu halde, davacı eş Dilber için belirlenen maddi tazminat açısından davalı işleten … yönünden de 25.05.2014 tarihli ibraname-sulh anlaşması içeriği değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şek3