Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/1180 E. 2018/12614 K. 24.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1180
KARAR NO : 2018/12614
KARAR TARİHİ : 24.12.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı … vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, davalı …’nın trafik sigortacısı ve davalı …’in işleten/ sürücüsü olduğu aracın, davacıların eşi/ babası İsmet’in idaresindeki araca çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, desteğin idaresindeki aracın trafik sigortası bulunmadığından davalı …’na husumet yöneltildiğini, zarar gören 3. kişi konumunda olan davacıların maddi zararlarından tüm davalıların müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı … şirketleri sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 50.000,00 TL. maddi ve 60.000,00 TL. manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 14.11.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 201.124,97 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … vekili, davaya konu kazada sigortasız araç sürücüsü olan davacılar desteğinin kusurlu olduğunu ve … Yönetmeliği hükümlerine göre kusurlu sürücünün mirasçısı olan davacılara rücu hakları bulunduğundan alacaklı borçlu sıfatlarının davacılar üzerinde birleştiğini ve borcun son bulduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kaza tarihindeki limitlerle sınırlı biçimde zarardan sorumlu olduklarını, kask takmayan desteğin zararı artırdığını ve müterafik kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …Ş. vekili, kazada sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından şirketlerinin de zarardan sorumluluğu olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, SGK tarafından yapılmış ödeme varsa bunun tazminattan düşülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı … için 141.751,41 TL, Alican için 18.715,00 TL, Havva için 18.715,00 TL, Cansu için 13.294,75 TL. ve Hatice için 8.648,81 TL. maddi tazminatın, davalı … şirketleri yönünden dava ve davalı … yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline; davacı … için 10.000,00 TL. ve diğer davacılar için 5.000,00’er TL. olmak üzere toplam 30.000,00 TL. manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 45/2. (6098 sayılı TBK’nun 53/3.) maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davacılar desteğinin sürücüsü olduğu motorlu bisikletin kaza tarihini kapsar trafik sigortasının bulunmaması nedeniyle davalı …’na husumet yöneltmiş; mahkeme tarafından, davalının sorumluluğuna gerekçe gösterilen aracın, trafik sigortası yaptırması zorunlu araçlardan olup olmadığı ve davalı … yönünden sorumluluğun doğup doğmadığı değerlendirilmeden, bu davalının da zarardan sorumluluğuna karar verilmiştir.
…’na başvurulabilecek hallere ilişkin olarak, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b maddesinde “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar” düzenlemesine yer verilmiş; aynı mahiyetteki düzenleme, … Yönetmeliği’nin 9/1-b maddesinde de yer almıştır. Bu düzenlemelere göre; trafik kazası sonucu bedensel zarara uğrayanların, davalı …’na husumet yöneltebilmesi için, bedensel zarara yol açan aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu sigortasının yapılmamış olması gerekmektedir.
Davalı …’na aracın trafik sigortasının bulunmayışı nedeniyle husumet yöneltildiğinden, davacılar desteğinin idaresindeki motorlu bisikletin, trafik sigortası yaptırması zorunlu olan motorlu araçlardan olup olmadığı hususunun saptanması gerekmektedir. Zira, ZMSS Genel Şartları’nın A.6-ı maddesi gereğince “Motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararlar” teminat dışı hallerden olup, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde de motorsiklet ve motorlu bisikletin tanımı yapılmıştır. Anılan düzenlemeler gereği, davacılar desteğinin idaresindeki motorlu bisikletin, KTK’nun 3. maddesindeki tanıma uyan 50 cc ve üzeri motor silindir hacmine sahip motorsiklet olup olmadığının saptanması, kanun kapsamındaki motorlu araç olmadığı sonucuna ulaşıldığı takdirde davalı …’nın bu aracın neden olduğu zarardan sorumlu olmadığı gözetilip sonuca ulaşılması gerekmektedir.
Bu durumda mahkemece; davacılar desteğinin idaresindeki … plakalı motorlu bisikletin, … motor silindir hacmine sahip iki tekerlekli araç olduğunun, araç ruhsatı ile … İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 23.01.2013 tarihli cevabi yazısından anlaşıldığı; trafik sigortası yaptırması zorunlu … ve üzeri motor silindir hacmine sahip araç olmadığı, kanun kapsamında ZMSS yaptırma zorunluluğu bulunan motorlu araç olmadığı için davalı …’nın zarardan sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, bu davalının hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … Hesabına geri verilmesine 24/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.