Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/1122 E. 2018/9071 K. 15.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1122
KARAR NO : 2018/9071
KARAR TARİHİ : 15.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı vekili ve davalılar … ile … vekilince temyiz edilmiş, davalılar … ve … vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 09.10.2018 Salı günü davacı ve davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; mahkemenin … Esas 2010/263 Karar sayılı dosyalarından açmış oldukları tasarrufun iptali davasının; … İcra Müdürlüğünün 2008/645 sayılı dosyasının ve dosyada mevcut aciz vesikasının iptali sonucu dava şartı yokluğu nedeniyle reddedildiğini, … İcra Müdürlüğünün 2008/645 sayılı dosyasının takas yoluyla iptal şartlarını oluşturan müvekkilinin borçlu gösterildiği … İcra Müdürlüğünün 2008/950 sayılı dosya takibi yine mahkemenin … Esas 2013/19 Karar sayılı kararı ile 330.169,50 TL’lik kısmının iptal olduğunu, mahkeme kararı kesinleşmiş olduğundan bu icra dosyasına istinaden iptal edilen aciz belgesinin tekrar alabileceklerinden davanın red sebebinin ortadan kalktığını, bu nedenlerle yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulüne, davalılar adına kayıtlı … parselde kayıtlı ve … parselde kayıtlı taşınmazlar yönünden kesinleşmiş mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulü ile tasarrufların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; yargılamanın yenilenmesi durumunda dosyanın yeni esasa kaydedilmesinin usule aykırı olduğunu, ayrıca dosyada yargılamanın yenilenmesi şartlarının oluşmadığını, bu davanın daha önce reddine sebep olan … İcra Hukuk Mahkemesinin takas nedeniyle takibin iptaline dair kararın kesinleştiğini, kesinleşmiş kararın iptali ve
yargılamanın yenilenmesi amacıyla davacının açtığı … İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/97 esas sayılı dosyasının temyiz aşamasında olduğunu ve sonucunun beklenmesi gerektiğini, müvekkilinin de tasarrufun iptaline konu senedin iptali için … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, iş bu menfi tespit dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile; davalı borçlu … ile diğer davalı … arasında yapılan … parselde kayıtlı taşınmazın 07.11.2006 tarih ve 8189 yevmiye sayılı satışına ilişkin tasarrufunun, … İcra Müdürlüğünün 2013/4504 (eski esas 2008/645) sayılı icra takip dosyasının takip konusu yapılan alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere iptaline, ve davacıya borçlunun mal varlığından çıkmış olan bu taşınmaz üzerinden cebri icra yetkisinin tanınmasına, … 541 Parsel sayılı taşınmaz yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da “iyiniyet kurallarına aykırılık” nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu özelliği nedeniyle iptal davasının dinlenebilmesi için, öncelikle davacının borçludaki alacağının gerçek olması, tasarrufta bulunan kişinin de gerçekten borçlu olması gerekir. Bu nedenle iptal davasında davalı 3.kişi aciz belgesine bağlanan alacağın gerçekte olmadığını savunabilir ve ispat edebilir.
Somut olayda davalı borçlu … vekili, takip konusu alacağın gerçek bir alacak-borç ilişkisine dayanmadığını, davacıya boş olarak teminat amacıyla verilen bedelsiz bir senedin sonradan davacı tarafça eksik kısımlarının doldurulmak suretiyle icra takibine konulduğunu iddia ederek borçlu olmadığının tespiti için davacı aleyhine açılan menfi tespit davasının devam ettiğini belirterek sonucunun beklenmesini talep etmiştir. Davalı borçlu Mehmet tarafından
davacı aleyhine açılan menfi tespit davasında (…Asliye Hukuk 2013/497) davaya konu icra takibi ve takibin dayanağı olan senetten dolayı alacağın varlığını davacı …’nin ispat edemediği, ayrıca, karşı taraftan gerçekte bir alacağı bulunmadığını bilmesine rağmen bono senedini icra takibine konu etmekle de kötüniyetli hareket ettiği kanaatine varılarak davanın kabulü ile davacı …’ın… İcra Müdürlüğünün 2008/645 sayılı icra takip dosyası ve takip dayanağı bono senedi kapsamında borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ancak verilen kararın temyiz incelemesinde olduğu henüz kesinleşmediği anlaşıldığından somut olayın özelliğine göre Mahkemece …Asliye Hukuk … sayılı menfi tespit davasının kesinleşmesi beklenerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı … ve Lütfiye vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar Mehmet ve … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı … ve … vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı ve davalılar Mehmet ve … yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılar Mehmet ve …’a geri verilmesine 15/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.