Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/105 E. 2018/10147 K. 06.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/105
KARAR NO : 2018/10147
KARAR TARİHİ : 06.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili …’ın 2009 yılında davalı Bankanın Van şubesinden almış olduğu konut kredisi ile konut satın aldığını, konut alınırken DASK poliçesinin yapılmasının şart koşulduğunu, 2012 yılına dek düzenli olarak her yıl sigorta primi adı altında para alındığı halde DASK yapılmayarak müvekkilinin zarara uğramasına neden olduklarını, müvekkilinin DASK ücreti olarak ödediği paralarla aynı kuruluşa ait olan … Sigorta A.Ş. nezdinde deprem ve eşyaları da kapsayan sigorta yaptırıldığını, 2011 yılında meydana gelen depremlerden sonra müvekkilinin konutuna ağır hasarlı raporu verildiğini, … Sigortaya yaptıkları başvuru neticesinde … Sigortanın DASK yerine konut paket sigortası yapıldığını bildirerek ödeme yapmaktan imtina ettiğini, bu nedenlerle poliçe bedeli alınmış olmasına rağmen ödeme yapmayan sigorta şirketi ve DASK poliçesi yapmayan bankanın uğranılan zarardan sorumlu tutularak müvekkilinin uğradığı 90.900,00 TL zararın 23/10/2011 tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili, görev itirazında bulunmuş, davacının müvekkili Bankanın … Şubesi aracılığıyla konut kredisi kullandığını, davaya konu olay nedeniyle müvekkili bankanın herhangi bir hukuki sorumluluğu bulunmadığını, bankanın davaya konu taşınmazla ilgili sigortaları yapmakla zorunlu olmayıp sadece yetkili olduğunu, KHK’nın 3.maddesinde
“Bu kanun hükmünde kararname kapsamındaki bağımsız bölümler ve binalar için, malikler veya varsa intifa hakkı sahipleri tarafından zorunlu deprem sigortası yaptırılır” hükmü göz önünde bulundurulduğunda DASK’ı mülkiyet sahibinin yapması gerektiğin, gerçekleşen hasarla ilgili muhatabın banka değil sigorta şirketi olduğunu, talep edilen miktarın DASK teminatı altında olan miktar olmadığını, konut paket sigorta poliçesi kapsamında teminat altına alınan miktar olduğunu, konut paket sigorta poliçesi kapsamında teminat altına alınan miktarın her halükarda sadece sigorta şirketinden talep edilebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili,davacının talebinin DASK poliçesi kapsamında olduğunu, müvekkili şirketin DASK poliçesini yapmak zorunluluğu bulunmadığını, yine davacının müvekkili şirket tarafından tanzim edilen Konut Paket Sigorta poliçesine dayanarak depremdeki bina zararlarını talep ettiğini, oysaki bahse konu konut sigorta poliçesinin deprem sonucu hasara uğrayan bina zararlarını değil, depremden dolayı konut içerisindeki eşya zararları karşılamak maksadıyla yapılan bir poliçe olduğunu, davacının talebinin zorunlu deprem sigortası kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, bu nedenle müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunu bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre,davanın reddine, karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyizi edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, DASK poliçesinin tanzim edilmemesinden ve kredili konut sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Somut olayda; mahkemece inşaat bilirkişisinden alınan 02/07/2014 tarihli raporda, davacıya ait taşınmazın ağır hasarlı olup Yıldız Teknik Üniversitesi raporu ile güçlendirilmeye değer bulunmadığı belirtilerek, 2011 yılı itibarı ile taşınmazın yeniden yapım maliyetinin 94.129,00 TL olduğu belirlenmiştir.
Davalı SBN Sigorta AŞ tarafından düzenlenen ve riziko tarihini (23.10.2011)kapsayan (yenilenmiş) Konut Paket Sigorta Poliçesinin incelenmesinde, poliçenin 06/11/2010-06/11/2011 tarihlerini kapsadığı,Bina Deprem Klozunda; “Sigorta konusu bina 587 Sayılı KHK ya tabi olmayıp
tarife fiyatları %25 zamlı uygulanmıştır.Deprem ve yanardağ püskürmesi sigortalarında her bir bina hasarında bina sigorta bedeli(yangına ek olarak verilmiş olan deprem ve yanardağ püskürmesi sigorta bedeli) üzerinden %2 oranında tenzili muafiyet uygulanacaktır.Sigortacı sorumlu olduğu hasarın bu muafiyet miktarını aşan kısmından sorumludur…”açıklamasının yer aldığı, anılan poliçede 90.900 TL bina deprem teminatı verildiği, anlaşılmıştır.Davalı … şirketi davacının deprem nedeni ile uğramış olduğu gerçek zarardan poliçe şartları kapsamında sorumludur. Ancak anılan poliçede Şekerbank Van Şubesi dain-i mürtehin olarak yer almakta olup, anılan Bankanın 28/12/2017 tarihli yazısı ile, davacı tarafından kullanılan kredinin 56.250 TL olduğu, müzekkere tarihi itibarı ile 21 adet ödenmeyen taksit olduğu belirtilmiştir.
Bu durumda mahkemece, davalı SBN Sigorta AŞ nin gerçek zarardan poliçe kapsamında ve poliçe şartları doğrultusunda sorumlu olduğu kabul edilerek ve davacı yanın dain mürtehin Bankaya ödemiş olduğu kredi borcu miktarı ile sınırlı olarak talepte bulunma hakkı olduğu hususu da gözetilerek toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak soruca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 06/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.