Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2017/5047 E. 2018/7237 K. 17.07.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5047
KARAR NO : 2018/7237
KARAR TARİHİ : 17.07.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı-sürücü … sevk ve idaresinde bulunan, davalı …’ e ait; … plakalı araç ile 12.11.2005 tarihinde müteveffa …’e çarpması sonucu ölümüne sebebiyet verdiğini, müteveffa …’in …’in eşi, diğer davacıların da babası olduğunu, müteveffanın oğlu …’in babası …’in ölümünden sonra vefat ettiğini,mirasçılarının eşi ve çocukları olduğunu, müteveffanın desteğinden yoksun kalındığı gibi müteveffanın eşi, çocukları, torunları, yakınlarının telafisi güç acılar çektiğini belirterek şimdilik 2.000,00 TL maddi tazminat,
ayrıca … mirasçıları olan eşi … çocukları …, … ve … için ayrı ayrı 3.750,00’şer TL’ den toplam 15.000,00 TL, diğer davacılar için ayrı ayrı 15.000,00’er TL manevi tazminat olmak üzere toplam 135.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile müteveffa … mirasçıları olan eşi … ile çocukları …, … …Mirasçıları … (1.250,00 TL.), … (1.250,00 TL.), … (1.250,00 TL.), … (1.250 TL.), … (…), …, …, … ve … için 5.000,00 TL.’den 45.000,00 TL. manevi tazminatın dava tarihi olan 16.10.2009 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine vazgeçme nedeniyle maddi tazminat yönünden davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili ile davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazası sonucunda ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi davalı … adına tebliğe çıkarılmış, gösterilen adreste tanınmadığından iade edilmiştir. Bilahare, 19/01/2010 tarihli celsede davacı vekili tarafından davalı …’in adresinin bildirileceği belirtilmiş ancak adres bildirimi yapılmadığı gibi mahkemece de adres araştırması yapılmadan ve dava dilekçesinin davalı …’e usulüne uygun şekilde tebliği sağlanmadan yargılamaya devam edilerek karar verilmiştir. Mahkemece, taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı hususu re’sen gözetilmelidir.
O halde, davalı …’e dava dilekçesi ve diğer deliller usulüne uygun şekilde tebliğ edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra, davalıdan savunma ve delilleri sorularak sonucuna göre yargılama yapılması ve karar verilmesi gerekirken davalının savunma hakkı kısıtlanarak karar verilmiş olması doğru değildir.
Kabule göre de;
Somut olayda, destek …’in kendisinden sonra vefat eden oğlu …’in mirasçıları da davacı konumunda olup, dosya içerisinde …’in aile nüfus kaydı ve veraset ilamı ile davacılardan (müteveffa … mirasçıları) …, … ve … tarafından verilmiş usulüne uygun bir vekaletname bulunmayıp, Dairemizin 10/11/2016 tarih 2014/15977 E 2016/10336 K sayılı geri çevirme kararı ile bu belgelerin davacı vekilinden istenerek dosya içerisine konulması istenmiş, ancak mahkemece yapılan tebligata rağmen davacılar vekilince istenilen belgeler dosyaya kazandırılmadan dosya olduğu şekli ile gönderilmiştir.
Bu durumda mahkemece, öncelikle, müteveffa …’in veraset ilamının ibrazı için davacılar vekiline kesin mehil verilmesi, ibraz edildiğinde, davacılar …, … ve … tarafından usulüne uygun olarak verilen vekaletname(ler) var ise sunulması bakımından davacılar vekiline kesin mehil verilerek oluşacak duruma göre hüküm tesis edilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalılar vekilinin sair ve davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair ve davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 17/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.