Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2017/4946 E. 2018/5663 K. 30.05.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4946
KARAR NO : 2018/5663
KARAR TARİHİ : 30.05.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı … vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin maliki ve sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracıyla 17/09/2014 … köyü istikametinden Eskil istikametine seyir ettiği anda davalı …’ye ait … plaka sayılı aracın sürücüsü davalı …’nin kavşaklarda geçiş önceliğini ve sola dönüş kurallarını ihlal ederek çarpması neticesinde müvekkilinin aracının büyük hasar gördüğünü, kazanın meydana gelmesinde … plaka sayılı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, müvekkilinin aracında hasarın … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyasından yapılan tespit ile belirlendiği ve bilirkişi raporu düzenlendiği, kaza nedeniyle 44.000,00 TL piyasa ederi olan aracını hasarlı olarak 9.000,00 TL’ye satmış olması nedeniyle 35.000,00 TL zarara uğradığını, zararın 22.500,00 TL’sini …’nin karşıladığını, müvekkili araç sürücüsünün de kusurlu olduğundan bahisle kusur indirimi yaptığını, müvekkilinin MMTS poliçesi kapsamında ödenen 22.500,00 TL ile aracın sovtaj bedeli olan 9.000,00 TL toplamı olan 31.500,00 TL ile aracın serbest piyasa ederi olan 44.000,00 TL arasındaki fark olan 12.500,00 TL ile müvekkilinin aracını kullanamaması nedeniyle araç mahrumiyeti nedeniyle uğradığı zararın 6.000,00 TL zararı ile 200,00 TL aracın çektirilmesi ücreti olmak üzere müvekkilinin 18.700,00 TL zararı olduğunu ve fazlaya ilişkin hakları sakla kalmak kaydıyla 18.700,00 TL’nin haksız fiil tarihi olan 17/09/2014 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınmasına (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … davaya cevap dilekçelerinde; kazanın oluşmasında davacı yanın da kusurlu olduğunu, davacı yana ait aracın çok hızlı olmasaydı araçta meydana gelen zararın da bu kadar olmayacağını, davacının aracının kazanın olduğu yerdeki hız limitinin çok çok üzerinde olduğunu, ikinci el araç piyasasındaki rayiç değerinin aracın özellikleri göz önüne alındığında gerçek piyasa değerinin çok çok üzerinde olduğunu, aracın kazadan sonra hasarlı şekli ile satılıp yeni bir araç alınması için gereken sürenin 40 gün gibi uzun bir süre olarak tespit edilmesinin hayatın olağan akışına uygun düşmediğini, ayrıca aracın günlük ortalama kazancının 150,00 TL olarak tespitinin neye göre yapıldığının da belli olmadığını, rapora karşı beyanlarının kabulü ile beyanları ve itirazları ile resen göz önüne alınacak diğer hususlar karşısında aracın 2. El piyasası değeri, kaza nedeni ile araçta meydana gelen değişmesi gereken ve onarımı mümkün olan parçaların ve bunların tespiti ile yeni bir araç alınması için gereken sürenin hayatın olağan akışı ve piyasa durumu dikkate alınarak yeniden değerlendirilip tespitinin buna göre yapılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, sigortanın sorumluluk limiti altında ödeme yapmasına kendilerine atfedilecek bir kusur ya da ihmal söz konusu olmadığını, davacı yanın, var ise haklı ise taleplerinin sigorta şirketine yöneltilmesi gerektiğini, diğer yandan hasar durumunun tespitinde tarafların kusur durumlarının ve oranlarının dikkate alınması gerektiğini, bu nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili davaya cevabında,…plakalı aracın müvekkili şirkete … ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tespit tutanağında, … plakalı araç sürücüsü …’ın tali kusurlu, …’ye ait … plakalı aracın sürücüsü …’nin ise tam kusurlu olduğu belirtildiği, davacının dava açmadan önce, müvekkili şirkete ibraname vermek, trafik hasar mutabakatı yapmak suretiyle, sigortalı… plakalı aracın hasarıyla ilgili olarak zararını müvekkili şirketten tahsil ettiğini, bu nedenle müvekkili şirketten zararını dava açmadan önce tahsil etmesi ve ibraname vermesine rağmen müvekkili hakkında dava açmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının müvekkilinden bir alacağı bulunmadığını,
bu nedenle, davacının sonradan ileri sürdüğü zarar iddiaları, müvekkili bakımından sorumluluğa ilişkin bir durumun kalmayacağı sebebiyle, kabul edilecek bir yönü olmadığını, dolayısıyla öncelikle davacının dava dilekçesini ve iddialarını bu yönüyle kabul etmediklerini ve davanın reddini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü yönünde karar verilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan karşılanmayan zararlar ile aracın tamiri süresince kullanılamamasından kaynaklanan mahrumiyet bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece hüküm kısmında 1/a,b ve c bentlerindeki tazminatlarla ilgili olarak “davalı …. şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere” şeklinde hüküm kurulmuş ise de, davalı sigortalı sorumlu olduğu limit 26.800.TL. olup davacıya 22.500 TL. ödediği belge ile anlaşılmakla “davalı …. şirketinin 4.300,00 TL bakiye poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere” şeklinde hüküm kurulması gerekir.
2-Mahkemece her ne kadar hüküm altına alınan tazminatlarla ilgili olarak kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmişse de; davalı trafik sigortasının ve KTK. 99. madde hükmüne göre ilgilinin belgelerle başvurma tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası temerrüde düşeceği getirtilen hasar dosyasından sigortaya müracaat tarihi tespit edilememiş olduğuna göre, mahkemece hüküm altına alınan tazminatlarla ilgili olarak, sigortanın temerrütünün dava tarihinden başlatılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’ye geri verilmesine 30.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.