Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2017/4237 E. 2019/10946 K. 21.11.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4237
KARAR NO : 2019/10946
KARAR TARİHİ : 21.11.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, davalıya trafik sigortalı müvekkilinin aracının oğlu tarafından kullanılmakta iken 26.06.2006 günü yaralamalı trafik kazasına karıştığını, bu kaza sonrası yaralanan 3. şahsın tedavi masraflarına ilişkin müvekkil tarafından 33.500,00 TL ödendiğini, davalı … şirketine kaza sonrasında 20/07/2006 tarihinde kaza sebebiyle yapılan harcamaların karşılanması için yaptıkları başvurunun reddedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkil tarafından kazaya karışan 3. kişi adına ödenen tedavi masraflarından 10.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının istemini ispatla yükümlü olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, ortada davacı tarafından sağlık gideri dışındaki harcamaların talep edildiğine ilişkin (bakıcı vs.) bir talep görülmediğinden ve aynı zamanda davalı … şirketinin sorumluluğu 6111 sayılı Yasayla getirilen düzenlemeyle sona erdirilmiş bulunduğundan davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesi ile davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, davacı tarafından sarf edilen tedavi giderlerinin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan trafik sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Yargılamanın devamı sırasında 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın “Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, Yasa’nın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59. maddesine göre belirlenen tutarın % 20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.
Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.
27.08.2011 tarih ve 28038 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin “Kanun’un yayımı tarihinden önceki trafik kazaları” başlıklı geçici 1. maddesinde “Kanun’un yayımı tarihinden önce meydana gelen trafik kazalarından kaynaklanan ve anılan tarih itibariyle ödenmemiş tüm tedavi gideri bedelleri Kanun’un geçici 1. maddesi kapsamında Kurumca ödenir. Bu tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle ilgili sigorta şirketlerinden ve Güvence Hesabından tahsil edilen tutarlar bakımından ilgili sigorta şirketlerine ve Güvence Hesabına herhangi bir iade yapılmaz. Bu tutarlar Kuruma bu Yönetmelik uyarınca aktarılan tutarlardan mahsup edilemez” düzenlemesi yapılmıştır.
Görüldüğü üzere, 6111 Sayılı Yasa’dan önceki dönemde gerçekleşen kazalara ilişkin sağlık harcamaları konusunda, yönetmelik ikili bir ayrım yaparak kurumun sorumluluğunu düzenlemiştir. Buna göre, 6111 Sayılı Yasa döneminden önce gerçekleşen kazalar nedeniyle, henüz sigorta şirketleri tarafından ödenmemiş olan tedavi giderlerinden kurum sorumlu olacak; ama, 6111 Sayılı Yasa döneminden önce gerçekleşen kazalar nedeniyle sigorta şirketleri tarafından ödenen tedavi giderleri, ödeyen sigorta şirketinin üzerinde kalacak ve ödeme yapan sigorta şirketi 6111 Sayılı Yasa’nın geçici 1. maddesine dayanarak, ödediği bedeli kuruma rücu edemeyecek ve kuruma aktarması gereken primlerden bu sebeple mahsup yapamayacaktır.
Somut olay incelendiğinde ise; 26.06.2006 tarihinde gerçekleşen kazadaki 3. kişi yaralanması nedeniyle davacı tarafça yapılan 14.08.2006 tarihli belgeli tedavi giderlerinin davalı … şirketinden talep edildiği, harcamaların davacı tarafça yapılmış olduğu, davalı … tarafından davaya konu edilen miktar yönünden davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı; her ne kadar davanın devamı sırasında yukarıda bahsi geçen yasal düzenlemeler yürürlüğe girmiş ise de, davacı tarafça dava dışı 3. kişinin belgeli tedavi giderlerinin ödemesinin anılan yasal düzenlemelerin yürürlüğünden önce yani 6111 Sayılı Yasa öncesi dönemde yapıldığı, davalı … ile davacı araç maliki arasında poliçeden kaynaklanan sözleşmesel bir ilişkinin mevcut olduğu bir arada değerlendirildiğinde mahkemece davalı … şirketinin davacı tarafından ödenen tedavi giderinden sorumlu tutulacağı gözetilerek davacı istemi hakkında karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.