YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4028
KARAR NO : 2018/6828
KARAR TARİHİ : 05.07.2018
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde birleşen dava yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkiline sigortalı iş yerinde, mülkiyeti davalılara ait apartmanın ortak kullanılan pis su dağıtım borularında oluşan su sızması nedeni ile sigortalı iş yerinde hasar oluştuğunu açıklayıp sigortalıya ödenen tazminatın rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, zamanaşımı definde bulunarak davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan delillere göre asıl ve birleştirilen davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş; birleştirilen dava yönünden hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, iş yeri sigorta sözleşmesine dayanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 60/1. maddesine göre tazminat talebi, zarar görenin zararı ve tazmin yükümlüsü kişiyi öğrendiği tarihten itibaren bir yıl sonra zamanaşımına uğrar.
Somut olayda hasar 25.03.2007 tarihinde meydana gelmiş, davacı tarafça 21.02.2008 tarihinde rücuan tahsil amacı ile dava açılmış, mahkemece yapılan 03.06.2009 tarihli keşif sonucu hazırlanan hasarın meydana geldiği taşınmazın sokak numaralarının ve imar düzenlemesi ile tapu kayıtlarının değiştiğinin, dava konusu edilen zarara neden olan taşınmaz ile keşfi yapılan taşınmazın farklı olduğunun belirtilmesi üzerine mahkemece 16.07.2009 tarihli ara karar ile zarara neden olan taşınmazın tapu kaydı istenilmiş, tapu sicil müdürlüğünce 11.08.2009 tarihli, 12.08.2009 havale tarihli müzekkere cevabı ile davaya konu taşınmazın maliklerini gösterir tapu kaydı bildirilmiş, bu kez davacı tarafça zarara neden olan taşınmazda doğru hasımlar aleyhine 03.11.2009 tarihinde birleştirilen dava açılmış, mahkemece davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça zarar sorumlularının öğrenme tarihi 2009 yılı olup dava tarihinin de 2009 yılı olduğu gözetildiğinde birleştirilen davanın süresi içinde açıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece birleştirilen dava yönünden işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.