Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2017/3045 E. 2018/8262 K. 26.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3045
KARAR NO : 2018/8262
KARAR TARİHİ : 26.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü

-K A R A R-

Davacı vekili; Çankırı 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/286 E-2013/266 K sayılı ilamı ile müvekkili ve …dava dışı …,… yönünden hüküm kurulduğunu, müvekkilinin … plakalı araç sahibi … ve sürücü … ‘na ödediği tutarı rücu etme hakkı olmadığını, müvekkilinin … plakalı aracın trafik poliçesini ürettiğini, müvekkilinin eldeki davanın davalısı olan Aviva Sigorta A.Ş.’ye rücu etme hakkı olduğunu, hükmün hem müvekkili hem de …aleyhine kurulduğunu, ödenen tutarın yarısının Türk Borçlar Kanunu 167.maddesi anlamında davalıya rücu edilmesi gerektiğini, Çankırı 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/286 E-2013/266 K sayılı ilamı ile davalının müvekkili ile müşterek müteselsil sorumluluğuna karar verdiğini, davalının bu kararı temyiz etmeyerek müvekkili lehine kazanılmış hakka sebep olduğunu belirterek fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla 9.744,99 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, mahkeme masraflarının davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Çankırı 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/286 E-2013/266 K sayılı ilamının temyiz edilmemesi sonucu müvekkili lehine kazanılmış hak yarattığı iddiasının hakka ve hukuka aykırı olduğu gibi fahiş derecede hata ile malul olduğunu, anılı ilamın hem davacının hemde müvekkil şirketin müşterek müteselsil sorumlu olması TBK’nun 61.maddesine dayandığını, işbu davanın TBK’nın 62.maddesinin 2 fıkrası olduğunu, kazanılmış bir hakkın mümkün olmadığını, araca bağlı olarak çekilen römork veya yarı römorkların veya çekilen bir aracın sebebiyet vereceği zararlar çekicilerin sigortası kapsamında olduğunu, dava ile talep edilen tazminatların muhatabı çekicinin sigortasını yapan davacı …Ş olduğunu, bu nedenle davacının kendi payını ödediğini, müvekkil şirket yerine herhangi bir ödeme yapmadığını, davacıya sigortalı çekiciye bağlı olarak hareket etmekte ve trafik kazası yine davacıya sigortalı çekicinin sürücüsü tarafından yapılan kusurlu hareketi ile meydana geldiğini, müvekkil şirkete rücu edilebilmesi için yegane şartın sigortalı römorkun müterafik bir kusurunun olmasına bağlı olduğunu, böyle bir durumun maddenin doğasına aykırı olduğunu belirterek davanın müvekkil şirket yönünden sigortalısı römorkun bir kusuru bulunmadığından davaya mesnet ilam ile ödediği tazminat tamamen kendi sorumluluğu çerçevesinde kaldığından reddine, faizi kabul etmediklerini masraf ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini istediğini belirtmiştir.
Mahkemece; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Çankırı 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/286-2013/266 sayılı tazminat dosyasında dört davalı bulunduğu, tazminatın her türlü kusur hesabı yapıldıktan sonra hükmedildiği, mahkeme ilamına göre müteselsilen sorumluluğa karar verildiği için tüm davalılara kendine düşen pay oranında diğerlerine rücu edebileceği, ancak rücuda teselsül hükümlerinin artık uygulanamayacağı, davalı … şirketinin hakkındaki müteselsil sorumluluğa ilişkin ilam temyiz edilmeksizin kesinleştikten sonra römorkun sigortacısı olduğu için sorumluluğu bulunmadığına yönelik savunmasının asıl davada ileri sürmesi veya kararı temyiz etmesi gerektiğinden işbu dosyada beyana itibar edilmeyeceği; bu şekilde tazminat dosyasının taraf sayısı ve ödenen miktar gözönüne alındığında davalı Avivasa Sigorta A.Ş.’ye rücu edilebilecek miktarın 1/4 olduğu, davacı tarafın 1/2 rücu talebinde bulunduğu, bu şekilde davacı … şirketinin Çankırı İcra Müdürlüğünün 2013/2858 sayılı icra takibine yaptığı ödeme tutarı olan 19.489,99 TL’nin davalı … şirketine düşen 1/4 payı olan 4.872,49 TL’nin davanın konusunun haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle ve TBK’nun genel hükümlerine dayandırıldığı, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki bilgi ve belgelere somut olayın meydana geliş biçimindeki kusur durumlarının kesinleşen Çankırı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/286-2013/266 sayılı dosyasında davalının müşterek ve müteselsil sorumluluğuna karar verilmiş olmasına göre davalının 3 nolu bent haricinde kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava KTK ve BK hükümlerine dayanılarak Çankırı 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/286-2013/266 sayılı dosyasından verilen hüküm gereğince ödenen bedelin müşterek ve müteselsil sorumlu olduğu iddia edilen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
3-Kabule göre mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmeş; davalı yararına sadece 300,00 TL dilekçe yazım ücretine hükmedilmiştir. Mahkemece HMK hükümlerine göre vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden tarafların haklılık ve haksızlık durumlarının tespiti yapılarak sonucuna göre vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmetmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde ücreti vekalete karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
2918 sayılı KTK’nın 88/1 maddesinde trafik olayı nedeniyle müteselsil sorumluluk öngörülmüştür. BK’nın 146. maddesi(TBK 167) uyarınca, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu haklarının da mevcut olduğu düzenlenmiştir. KTK’nun 102. maddesi “ Bir römorkun veya yarı römorkun veya çekilen bir aracın sebep olduğu zarardan dolayı çekicinin işleteni, motorlu aracın sorumluluğuna ilişkin hükümlere göre sorumlu tutulur.” ZMMS A.3.2.maddesi de “Araca bağlı olarak çekilmekte olan römork veya yarı römorkların (hafif römorklar dahil) veya çekilen bir aracın sebebiyet vereceği zararlar çekicinin sigortası kapsamındadır.“ hükmüne haizdir.
Davacı … AŞ; Çankırı 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/286 E sayılı dosyasının davacıları tarafından yapılan icra takibi neticesinde ödediği, 19.489,99 TL’nin 1/2’sinin kazaya karışan ancak sürücüsünün kusuru tespit edilmeyen Avivasa Sigorta AŞ’den talep etmektedir.
Çankırı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/286 E sayılı dava dosyası; davacılar,…,…,…,…,… tarafından …
Aviva Sigorta AŞ, Axa Sigorta AŞ ve …’na karşı davacıların murisi …’ın vefat etmesi sebebi ile aracında meydana gelen hasar ve destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi talepli olarak açılmıştır. Yapılan yargılama neticesinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı traktörün, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı çekiciye bağlı … plakalı dorsenin karıştığı kaza neticesinde …’ın vefat ettiği, maddi hasarlı kaza meydana geldiği anlaşılmış, dosyadan aldırılan 31.12.2012 havaleli bilirkişi raporuna göre … plakalı aracın sürücüsü dava dışı müteveffa… ‘ın %75 oranında, … plakalı aracın sürücüsü …’nın ise %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Davacısı Axa Sigorta AŞ’ye sigortalı aracın sürücüsü …’nun kusurun %25’ine denk gelen maddi zarara ilişkin 2.250,00 TL’nin, davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminat talebinin kabulü ile 8.651,22 TL’nin diğer davalılar ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, karar davacı …,…,…,… tarafından … Aviva Sigorta AŞ, Axa Sigorta AŞ ve … aleyhine Çankırı İcra Müdürlüğü’nün 2013/ 2858 sayılı dosya ile faizi ve masrafları ile birlikte 17.057,52 TL üzerinden takibe konu edilmiş, takip borcu Axa Sigorta AŞ tarafından ferileri ile birlikte 19.489,99 TL icra dosyasına ödenmiştir.
Açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre davaya dayanak Çankırı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/286 E- 2013/266 K sayılı ilamını temyiz etmeyen davalı Avivasa Sigorta AŞ’nin davacının ödediği tazminat meblağının yarısından sorumlu olduğu kabul edilerek bu yönde bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmek gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 26.9.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.