Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2017/3003 E. 2018/11 K. 15.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3003
KARAR NO : 2018/11
KARAR TARİHİ : 15.01.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacının maliki bulunduğu ve davalı … şirketi nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı aracın 06/01/2009 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı ve yaralamalı tek taraflı trafik kazası sonucu hasarlanıp kullanılamaz hale geldiğini, davalıya müracaat edilmesine rağmen sigorta kapsamına göre ödenmesi gerekli tutarın ödenmediğini belirterek 7.550,00 TL’lik yetersiz ödemenin tenzil edilmesinden sonra bakiye kısım olan 25.623,00 TL’nin kaza tarihi olan 01/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; davaya konu kazada hasarlanan aracın kiralık araç olarak kullanıldığı sırada hasarlandığını, ancak aracın hususi kullanım şekline göre beyan edilerek sigortalandığını, kaza günü itibariyle aracın 29.000,00 TL değerinde olduğunu ve 13.900,00 TL sovtaj bedelinin düşülmesi sonucu 15.100,00 TL tazmini gerekli hasar olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 24.450,00 TL’nin 17/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve talep edilmesi halinde 48 VG 121 plaka sayılı aracın davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar tazminatının kasko şirketinden istemine ilişkindir.
Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.3.1.2.1 maddesi hükmü uyarınca, “Onarım masrafları, sigortalı taşıtın, rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşar ya da taşıt onarım kabul etmez ise taşıt tam hasara uğramış sayılır. Bu durumda değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği taktirde sigortacının malı olur.”
Buna göre, davalı … şirketi, meydana gelen hasar bedelini tamamen poliçe limitleri içerisinde ödeme yükümlülüğü altında olup, sigortalı araç hurdasını sigorta ettiren kendisine verilmesini istemedikçe, sigortacı tarafından, araç hurdası sigorta ettirenin uhdesinde bırakılıp, hurda bedelinin tazminattan indirilmesi olanaklı değildir. Mal sigortalarından olan Kasko sigortasında aslolan amaç zarar bedelinin tamamen karşılanmasıdır. Hasarlı aracın kimin uhdesinde kalacağı hususunda sigortalıya seçimlik hak tanınmıştır. Sovtajın sigortalı tarafından talep edilmemesi halinde, sigortacıda kalacağı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda aracın onarımının ekonomik olmadığı aracın pertinin uygun bulunduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda aracın olay tarihindeki piyasa rayiç değerinin 32.000,00 TL olduğu tespit edilmiş ve mahkemece davalı tarafından yapılan 7.550,00 TL ödeme düşülerek davacının zararının 24.450,00 TL olduğu, talep ettiği takdirde hasarlı aracın davalı sigortacıya verilmesi gerektiği belirtilerek hüküm kurulmuştur.
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde aracın hurdasının davacı tarafta kaldığını, davacının hem aracın bedelini tam olarak tazmin ettiği hem de hasarlı aracı elinde tutarak sovtaj değeri kadar haksız zenginleşmiş olduğunu belirtmiştir.
Bu durumda mahkemece, sovtajın kimde kalacağı konusunda davacının açık beyanı alınarak, sovtajı istememesi halinde trafikten çekme (veya hurda) belgesi de istenerek şimdiki gibi hasarlı aracın üzerindeki takyidatlardan ari (temiz) olarak davacı tarafından davalı sigortacıya teslimi kaydı ile yapılan kısmi ödeme düşülerek belirlenen tazminatın davacıya ödenmesine şeklinde karar verilmesi, aksi takdirde bilirkişi tarafından belirlenen bedelden sovtaj bedeli ve yapılan kısmi ödeme düşülerek tazminata hükmedilmesi gerekirken,
yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davalı …. aracın kasko sigorta şirketi olup Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.1 maddesi uyarınca, sigortacı hasar miktarına ilişkin belgelerin kendisine verilmesinden itibaren en geç 15 gün içinde gerekli incelemeleri tamamlayıp hasar ve tazminat miktarını tesbit edip sigortalıya bildirmek zorundadır. Davacının sigorta şirketine müracaat ettiği tarihten 15 gün sonra davalı yönünden temerrüt oluşacağına göre faiz başlangıç tarihinin buna göre belirlenmesi gerekmekte olup mahkemece eksper raporu tarihi 17.06.2009 tarihinden itibaren faize hükmedilmişse de davacı tarafça keşide edilen 25/08/2009 tarih ve 8082 yevmiye numaralı ihtarname ile hasarının “30 gün” içinde ödenmesi talep edilmiş ve davalı tarafından 28/08/2009 tarihinde ihtarname tebliğ alınmış olmakla temerrütün ihtarnamede ödeme için verilen bu sürenin bitimi tarihi olan 28/09/2009 gününde başlayacağı gözetilmeden daha önceki bir tarih olan eksper raporu tarihi 17.06.2009 tarihinin davalının temerrüt tarihi olarak kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.