Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2017/2488 E. 2019/10763 K. 18.11.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2488
KARAR NO : 2019/10763
KARAR TARİHİ : 18.11.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tic.Ltd.Şti.

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili ve davalı … ve … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkil tarafından … 3. İcra Müdürlüğünün 2011/8555, 2011/8556, 2012/1977, 2012/1978 sayılı dosyalarında muris …’un mirasçıları … ve … hakkında icra takibi yapıldığını, ancak üzerlerine tapu ve trafik kaydının bulunmadığını, Muris …’un 11/08/2011 tarihinde vefat ettiğini, Bahçe mahallesi Silifke caddesi 321 ada 372 parselde bulunan gayrı menkulün 22/09/2011 tarihindeki satış işlemi ile … adına tescil ettirildiğini, ardından 2 ay sonra … tarafından 22/11/2012 tarihinde … … adına satış yapıldığını, bu devirlerin kötü niyetli ve muvazaalı olduğunu, bu satış işleminden sonra da mirasçıların … 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1585 esas sayılı dosyasında mirasın reddi davası açıldığını, aktif olan alacaklarını kabul edip borçlarından kurtulmak için kötüniyetli olarak mirası reddetme yoluna gittiklerini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalılar … ve … vekili; dava konusu taşınmazın satışlarının muvazaalı olmadığını, dava şartları oluşmadığından davanın reddini savunmuştur.
Davalı … … vekili; davalı … … yönünden dava şartlarının oluşmaması ve esas yönünden de mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; Asıl dava yönünden davanın kabulü ile İİK 277 vd, BK 18,19 maddeleri uyarınca Yenişehir ilçesi, 321 ada 372 parsel zemin kat 19 nolu parselin davalı mirasçılar … ve …’un davalı …’a satış tarihi 22/09/2011 tarihindeki rayiç değeri olan 101.833,00 TL’nin davalılar …, … ve …’tan davacıların … 3. İcra müdürlüğünün 2011/8555, 2011/8556, 2012/1977, 2012/1978 sayılı takip dosyalarındaki 22/09/2011 tarihinde oluşan alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere davalılardan tahsiline, Davalı … … yönünden açılan davanın kötü niyet ispat edilemediğinden reddine, Bu dosyada birleşen mahkememizin 2012/390 esas sayılı dava dosyası yönünden davanın kabülü ile İİK 277 vd, BK 18,19 maddeleri uyarınca Yenişehir ilçesi, 321 ada 372 parsel zemin kat 19 nolu parselin davalı mirasçılar … ve …’un davalı …’a satış tarihi 22/09/2011 tarihindeki rayiç değeri olan 101.833,00 TL’nin davalılar …, … ve …’tan davacıların … 6. İcra Müdürlüğünün 2011/11738, 2012/3037, 2012/2422, 2012/2420 sayılı takip dosyalarındaki 22/09/2011 tarihinde oluşan alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere davalılardan tahsiline, Davalı … … yönünden açılan davanın kötü niyet ispat edilemediğinden reddine karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili ve davalı … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, terditli olarak açılan, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali olmadığı takdirde BK’nun 19. maddesine dayalı muvazaalı işlemlerin iptali isteğine ilişkindir.
HUMK’nun 388.maddesinin 3-5 bentleri (HMK’nın 297/1-c) hükümlerine göre mahkeme kararlarının asgari olarak iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini yanında mahkemece incelenen maddi ve hukuki olay ve meselelerin özüne mahkemeyi sonuca götüren gerçeklerin ne olduğu hususlarını içermesi de zorunludur. Bundan dolayı mahkemece davanın hangi hukuksal nedene dayalı olarak ele alındığı da belirtilmek zorundadır. Zira bu niteleme sonucu hangi delilerin toplanması gerektiği, hangi ön şartların araştırılacağı ve hangi yargılama usulünün tatbik edileceği gibi hususlar aydınlığa kavuşacaktır. Bu kararlar aleyhine kanun yoluna başvurulduğunda da HUMK’nun 428. (HMK’nın 369.) maddesi uyarınca Yargıtay incelemesi sırasında ancak bu gerekçe ve nitelemeyi nazara alarak kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığını denetleyecektir.
Somut olayda Mahkemece davanın nitelemesi karar başlığında tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) olarak gösterilmişse de gerekçeli kararda davanın İİK 277 ve BK 19 maddesi uyarınca kabulüne karar verilerek yargılama usulleri ve dava şartları dahi farklı olan iki hukuksal nedene dayalı olarak davanın yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
Bu kabule göre kararın değerlendirilmesi yapıldığında İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için diğer genel dava koşullarının yanında borçlunun aciz halinin varlığı da gereklidir.(İİK. 105-143 madde)
Somut olayda, davacı tarafından dosyaya sunulmuş İİK’nin 105. maddesi anlamında geçici aciz belgesi niteliği taşıyan haciz tutanağı dosya içerisinde bulunmamaktadır. Takip dosyası içerisinde de menkul haczi yoktur. Bu halde,tasarrufun iptali davası yönünden ön koşul yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
2-BK’nun 19.maddesine göre muvazaa hukuksal nedenine dayalı davalarda ise işlemin iptali için sadece üçüncü kişinin değil aynı zamanda dördüncü kişi var ise ona yapılan işlemin de mavazaalı olduğunun ispatlanması gerekmektedir. Somut olayda,davalı 4.kişi … …’nin kötü niyetli olduğu ispat edilmiş değildir. İİK’nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davasından farklı olarak bu davaların bedele dönüşmesi söz konusu değildir.
Tüm bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … vekili ve davalı … ve … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar …, … ve …’a geri verilmesine 18/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.