YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/19
KARAR NO : 2018/10930
KARAR TARİHİ : 20.11.2018
MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek takla atması sonucunda meydana gelen kazada araçta yolcu olarak bulunan davacıların oğlu Hüseyin’in öldüğünü, davalı sigortadan davadan önce davacı … için 16.356,00 TL ve davacı baba Mustafa için de 10.761,00 TL ödeme aldıklarını ancak bu ödemenin zararlarını karşılamaktan uzak olduğunu, tek çalışan ve aileye destek olan çocuklarını kaybettiklerini belirterek fazlaya ilşkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı anne Fatma için 10.000,00 TL ve davacı baba Mustafa için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; Islah dilekçesi ile talebini davacı anne Fatma için 11.204,16 TL’ye, davacı baba için 8.303,76 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … vekili, davadan önce 04.01.2013 tarihinde davacı anne Fatma’ya 16.356,00 TL ve davacı baba Mustafa’ya 10.761,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkil şirketin sorumluluğu kalmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; davanın kısmen kabulü ile davacı … için 5.590,56 TL, davacı … için 4.377,37 TL maddi tazminatın ödeme tarihi olan 04.11.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece bozmaya uyulmuş olmakla karşı taraf için usuli kazanılmış hak doğar. Bozmadan önceki mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda hesaplanan destek zararlarından hatır ve müterafik kusur indirimi %50 oranında yapılmış ve sigortanın güncellenmiş ödeme tutarı indirildikten sonra talep edilecek tazminat kalmadığından davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bozma sonrası bilirkişiden ek rapor alınmadan mahkemece tazminattan %25 oranında indirim yapılmış ve davalı sigortanın davadan önce yaptığı ödeme güncellenmeden düşülerek neticede davacılar lehine … için 5.590,56 TL, … için 4.377,37 TL tazminat hükmedilmiştir.
Daire uygulamamıza göre bulunan tazminattan davalı sigortanın yaptığı ödeme güncellenerek mahsubundan sonra hakimin takdirinde olan tazminatın kapsamını belirlerken indirim sebepleri sonradan uygulanması gerekirse de bozmadan önce ve sonra konu temyize getirilmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak B.K.’nın 43. ve 44. maddeleri uygulanırken (hatır taşıması ve müterafik kusur) daire uygulamamıza göre %20+%20=%40 oranında indirim yapılması gerekmektedir. Mahkemece bilirkişiden ek rapor alınmadan bulunan tazminat miktarından %25 oranında indirim yapılması ve dava açılmadan önce ödeme yapan sigorta şirketinin ödediği tutarın güncellenmeden aynen mahsubu doğru olmamıştır.
O halde yukarıda açıklanan hususlar göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 20/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.