Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2017/1040 E. 2017/7497 K. 11.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1040
KARAR NO : 2017/7497
KARAR TARİHİ : 11.09.2017

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracı sevk ve idare eden davacıların oğlu …’nün yaptığı tek taraflı kazada öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … için 5.000,00 TL. ve … için 15.000,00 TL. tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 10.02.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini davacı … için 13.477,57 TL’ye, … için 15.023,25 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davacılar murisinin tek taraflı kazada kendi kusuruyla öldüğünü ve davacıların tazminat talep haklarının bulunmadığını, aksinin kabulü halinde sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davacı … için 13.477,57 TL, … için 15.023,25 TL. olmak üzere toplam 28.500,82 TL. destekten yoksun kalma tazminatının, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle, davacıların talebinin doğrudan kendileri üzerinde doğan destekten yoksunluk zararına ilişkin olması, bu zararın oluşumundaki desteğin kusurunun davacılara yansıtılamayacağı, sürücü desteğin tam kusurlu olmasının, onun desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine ilişkin HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas- 2012/92 Karar, HGK’nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 Esas- 2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca, davalının tazminattan sorumluluğuna hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı … şirketi, davacılar murisinin öldüğü kazayı yapan aracın trafik sigortacısı olup, 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
Somut olayda; davacılar vekili tarafından poliçe kapsamında ödeme yapılması için davalı … şirketine 02.05.2012 tarihli dilekçeyle başvurulduğu, başvuru sırasında sunulması gereken belgelerin eksik sunulmuş olması ve bu eksiklerin tamamlanması yönünden her iki tarafça işlemler yapıldığı, nihayetinde davalının 16.07.2012 tarihinde davacı tarafın başvurusunu reddettiği ve bu tarih itibariyle temerrüde düştüğü görülmektedir. Bu itibarla, davalı sigortacı yönünden temerrüdün oluştuğu 16.07.2012 tarihinden faize hükmedilmesi gerekirken, kaza tarihi olan 16.02.2012 tarihinden faize hükmedilmesi doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 1. bendinin 2. kısmındaki “16.02.2012 tarihinden itibaren” ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine “davalının temerrüt tarihi olan 16.07.2012 tarihinden itibaren” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.