Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/9971 E. 2019/2798 K. 12.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9971
KARAR NO : 2019/2798
KARAR TARİHİ : 12.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa’dan kaynaklanan tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı … hakkında takip yaptıklarını, takibin sonuçsuz kaldığını, dava konusu taşınmazlarını 02.12.2012 tarihinde davalı …’a devrettiğinden, bu tasarrufların iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, cevap dilekçesi sunmamışlardır.
Mahkemece, borçlu …’in davalı …’ın yiğeni olduğu ve taşınmazı düşük bedel ile satın aldığından İİK’nun 278/3-1 ve 2. maddeleri gereğince iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanın tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve davacının dava dilekçesinde 199 ada 6 parsel olarak belirttiği taşınmazın 196 ada 6 parsel olup bunun maddi hata olduğu sabit bulunmasına göre davacı vekili ile davalı … vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Bu tür davalarda, davanın kabulü halinde davacı kamu idaresinin iptal edilen tasarrufun meydana geldiği tarihteki kamu alacağı tesbit edilerek bu miktar ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, davacının alacaklarının 1999/13656 sayılı takip dosyası ile sınırlı olmadığı dosya içeriği ile sabit olduğundan, davacı kurumun, tasarrufun yapıldığı 01.1.2012 tarih itibari ile borçludan olan alacak ve ferilerinin tesbit edilerek o miktar ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
3-Davacı vekili 16.02.2018 tarihli dilekçe ile dava konularından 157 ada 8 nolu parseldeki haczi kaldırdıklarını belirttiğinden, bu taşınmaz ile ilgili talep sonuçlarından vazgeçip geçmediğinin de açıklığa kavuşturularak oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
4-6183 sayılı Yasa’nın 38.maddesi ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’e geri verilmesine 12/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.