Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/9933 E. 2016/10854 K. 24.11.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9933
KARAR NO : 2016/10854
KARAR TARİHİ : 24.11.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı yargı yolu caiz olmadığından açılan davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı … şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı vekili, … Organize Sanayi Bölgesi M.. adresinde bulunan taşınmazın … Sigorta Poliçesi ile … Teks. San. ve Tic. A.Ş adına sigortalı olduğunu, 07/08/2014 tarihinde meydana gelen sağanak yağış nedeniyle caddeden fabrika sahasına, binanın giriş katına ve merdivenlerden zemin kata ulaşan yağmur/ sel suyunun fabrikanın boya- badana, makine tesisat, emtia, 3 şahıslara ait boyanmak üzere bulunan iplik emtiası ve çeşitli demirbaşlarına ağır hasar verdiğini, meydana gelen hasar sebebiyle müvekkilince sigortalısına 133.922,00 TL tazminat ödendiğini, meydana gelen hasardan cadde sonunda yeralan dere yatağını ıslah etmeyen, yağış hallerinde gerekli altyapı çalışmalarını yapmayan, denetlemeyen davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, sağanak yağmur yağışı nedeniyle meydana gelebilecek su baskınlarına ilişkin önlemleri alma sorumluluğunun davalılara ait olduğunu, gerekli alt yapı, bakım, onarım çalışmalarını yapmaları gerektiğini belirterek, ödenen tazminatın ödeme tarihi olan 18/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğunu, olayda müvekkilinin kusuru bulunmadığını, sel baskının aşırı yağıştan meydana geldiğinin ispat edilmediğini, su baskının …’nün havzasında yer alan sulardan kaynaklanmadığını, bölgenin … Belediyesinin görev alanında olduğunu, … Mahallesinin alt yapısının yetersiz olması, dere ıslah çalışmalarının ilgili idarelerce yapılmamasının, dere yataklarının kapatılmasının dava konusu olaya sebep olduğunu, sayılanlardan hiçbirinin müvekkilinin sorumluluğunda olmadığını, müvekkilince büyük miktarda harcama yapılarak yağmur suyu ve kanalizasyon alt yapı yatırımının gerçekleştirildiğini, müvekkili açısından temerrüt ve gerekli ihtar koşulunun gerçekleşmediğini, faizin başlangıç tarihinin dava tarihi olabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili; müvekkilinin taşkın önleme, bataklık ıslahı, dere ıslahı, yer altı ve yer üstü sularının zararlarını önlemek gibi bir görevinin bulunmadığını, davanın görevli mahkemede açılmadığını ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, bölgenin sorumluluğunun … Belediyesinde, sanayi bölgesinin sorumluluğunun da …’nde olduğunu, daha önce bölgede su baskınları olmasına rağmen gerekli önlemleri almadığını, … Su ve Kanalizasyon İdaresince il genelinde yapılan yağmur suyu hatlarının Avrupa normlarında olduğunu, davacı tarafından tek taraflı hazırlanan hasar tespiti ile zarara ilişkin tutanakları kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Belediyesi vekili; davanın idari yargıda açılması gerektiğinden görev yönünden reddi gerektiğini, organize sanayi bölgesinin müvekkilinin sorumluluğunun dışında olduğunu, Büyükşehir Belediye Kanunu gereği dere ıslahının Büyükşehir Belediyesinin görevi olduğunu, müvekkili açısından davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davacı … şirketin de sorumluluğu bulunduğundan gerçekçi bir hasar ve kusur tespiti yapılması gerektiğini, tespit edilen zararın gerçek değerinin çok üzerinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı … yönünden açılan davanın bu dosyadan tefrikiyle ayrı esasa kaydedilmesine, kayıttan sonra davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görev alanına girmesi nedeniyle mahkemenin görevsizliğine, HMK 20. maddesi
gereğince süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın davaya bakmakla görevli … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, yeni esasın bu şekilde kapatılmasına; davalılar … ve … Belediyesi yönünden açılan davanın İdari yargının görev alanına girmesi nedeniyle görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm davacı … şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı … yönünden davanın hizmet kusuru iddiasına dayalı olarak açılmış bulunmasına ve davalı … yönünden davacının sigortalısının şirket (tacir) olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle davalı … ile davalı … yönünden usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanması gerekmiştir.
2-Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … yönünden dava; kamu hizmetinin hukuka uygun yürütülmediği iddiasına dayalı olarak açılmış ve davalı idarenin gördüğü hizmet bir kamu hizmeti ise de, faaliyetlerine özel hukuk kuralları altında yapmakta olması itibariyle TTK.nun 18/1 maddesi anlamında tacir sayılir. Öyle ise faaliyetlerinde özel hukuk hükümlerine tabi kılınan kamu kuruluşlarının kişilerle olan ilişkilerinden doğan dava ve uyuşmazlıklar adli yargının gorevi alanına qirer. Öte yandan somut olayda davacının sigortalısının şirket(tacir) ve davalı …’nün tacir olmasına gore, ticari dava niteliğinde olan iş bu uyuşmazlıkla ilgili asliye ticaret mahkemesi görevli olduğundan mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile davalı … ile davalı … yönünden usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA; yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile davalı … yönünden hükmün BOZULMASINA, aşağıda
dökümü yazılı 29,20 TL temyiz peşin harcının onama harcına mahsubuna, 24/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.