Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/9644 E. 2019/4059 K. 03.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9644
KARAR NO : 2019/4059
KARAR TARİHİ : 03.04.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, sürücü … yönetimindeki araç ile destek …. yönetimindeki motorsikletin çarpışması sonucu desteğin vefat ettiğini, davacıların destekten yoksun kaldıklarını, davacı … ile imam nikahlı olduklarını, dava tarihinden önce karşı aracın sigorta şirketine başvurduklarını ve sigorta şirketi tarafından 18/12/2013 tarihinde… için 9.537,10 TL, … için 11.412,42 TL, …. için 16.603,24 TL olmak üzere toplam 37.552,76 destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, ancak yapılan ödemenin gerçek zararı karşılamaktan uzak olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş…. için 800,00 TL, küçük çocuklar …. için 100,00’er TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın eksik ödemenin yapıldığı tarihten itibaren faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 21/12/2015 havale tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini bilirkişi raporu doğrultusunda davacı … için 22.228,38 TL, … için 4.637,45 TL, … için 6.108,42 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusur oranı ve poliçe limiti ile

sınırlı olduğunu, öncelikle kusur oranlarının tespiti gerektiğini, dava tarihinden önce hak sahiplerinin başvurusu üzerine sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin yasal faiziyle güncellenerek denkleştirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı … için 9.922,30 TL,… için 343,90 TL tazminatın 26.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, davacı …’nın açtığı davanın ve diğer davacıların fazlaya ilişkin isteminin reddine, dair karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Dava konusu kazaya ilişkin kaza tespit tutanağına göre, 06.10.2013 tarihinde saat 21:40 sürücü … yönetimindeki… plakalı otomobil ile … yönünden … yönüne seyiri sırasında olay yeri kavşağa gelip dönüş adası etrafında sola dönüş yaparak bölünmüş yola girdiğinde bu yol üzerinde …. yönünden … yönüne seyretmekte olan sürücü … yönetimindeki … plakalı motorsikletin ön kısmına, kendi kullanımındaki aracın sağ arka yan kısmı ile çarpması sonucu meydana gelen kazada sürücü …’ün KTK’nun 57/1-a maddesinde düzenlenen geçiş önceliğine uymamak kuralını ihlal ettiğinden kusurlu, sürücü ….’nın ise aynı kanunun 52/1-a maddesinde düzenlenen kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmamak kuralını ihlal ettiğinden kusurlu olduğu belirtilmiş, olay yeri kavşakta dur tabelasının olduğu ve ayrıca motosiklet sürücüsünün kaskının takılı olduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece makine mühendisi bilirkişiden alınan 12.11.2014 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu olay anlatımından sonra motosiklet sürücüsü …’nın kask takmamakla kendisinin ölümüne sebebiyet verdiği belirtilip sürücü….ün meydana gelen kazada %60 oranında, sürücü ….’nın %40 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş, davacılar vekilinin rapora itirazı üzerine mahkemece kazanın oluşumunda sürücülerin kusur oranının tespiti için Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından yeni rapor alınmasına karar verilmiş, ATK tarafından hazırlanan 27.01.2015 tarihli raporda, motosiklet sürücüsünün kask durumu ile ilgili

“4:Takılı” maddesinin kaza tespit tutanağında işaretlendiği belirtildikten sonra meydana gelen kazada sürücü…’ün %85 oranında kusurlu, sürücü…’nın %15 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Her ne kadar mahkemece ATK raporunda desteğin kask takmamasının neticeye etkisinin tartışılmadığı, bu yönü ile raporun eksik ve hatalı olduğu belirtilmekle 12.11.2014 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranları hükme esas alınarak karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun değildir. Bu durumda mahkemece, kaza tespit tutanağında sürücü Hasan’ın kaskının takılı olduğu işaretlenmiş ve akside ispat edilmemiş olmasına göre Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesinin 27.01.2015 tarihli raporunda belirtilen kusur oranlarına göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 03/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.