Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/9082 E. 2019/3601 K. 26.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9082
KARAR NO : 2019/3601
KARAR TARİHİ : 26.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, asıl davada; davacı … ve … tarafından açılan davaların açılmamış sayılmasına, davacılar … ve …’ın açtığı maddi ve manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne, birleşen dosyada ise; asıl davada davacılar … ve … yönünden maddi tazminat davalarının reddine, davacı …’ın açtığı maddi tazminat davasının kabulüne, davacılar …, …,… ve…’in açtıkları manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalı adına kayıtlı ve davalı tarafından kullanılan 06 RG 519 plakalı aracın müvekkillerin murisi …’a çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, ZMMS sigortacısı Halk Sigorta A.Ş. tarafından davacılara 11.394,00 TL tazminat ödendiğini, bu miktarın düşük olduğunu, ceza dosyasında murisin asli kusurlu gösterilmesine rağmen açıklığa kavuşmayan durumlar bulunduğunu, kaza sırasında davalının alkollü olduğunu, davacıların murisin maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacılar için 10.000,00 TL maddi tazminat ile ayrı ayrı 10.000,00’er TL’den toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/356 E. sayılı dosyasında ise davacılar vekili, asıl dosyada bilirkişinin …, … … için 18.121,47 TL maddi zarar hesapladığını, bu sebeple 8.121,47 TL maddi tazminat için ek dava açılması gerektiğini, diğer dosyadaki davacılar … ve … için talep edilen 10.000,00’er TL manevi tazminat haricinde, davacılar …, …, … için ayrı ayrı 10.000,00’er TL manevi tazminat talep ettiklerini beyan ederek, maddi manevi tazminat tutarına olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen dosya davalısı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre asıl davada; davacı … ve … tarafından açılan davaların açılmamış sayılmasına, davacılar … ve …’ın açtığı maddi ve manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile; davacı … … için 253,52 TL, maddi, 7.500,00 TL manevi, … için 688,28 TL maddi, 7.500,00 TL manevi tazminatın 04/03/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Birleşen dosyada ise; asıl davada … ve … için hak edilen tüm miktar için kabul kararı verildiği, bakiye maddi tazminat alacağı kalmadığı anlaşıldığından, bu davacılar için maddi tazminat davalarının reddine, davacı …’ın açtığı maddi tazminat davasının kabulü ile 6.173,71 TL maddi tazminatın 04/03/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacılar …, …, …’in açtıkları manevi tazminat davalarının kısmen kabulü; 7.500,00’er TL manevi tazminatın 04/03/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekilinin asıl dosyada davacılar … ve … yönünden hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde; 6100 Sayılı HMK’nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda, asıl davada davalı aleyhine hükmolunan maddi tazminatların … için 253,52 TL, … için 688,28 TL olduğu görülmektedir. Karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, hüküm altına alınan maddi tazminat kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden; davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; konusunda uzman kusur ve hesap bilirkişisinin oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlediği raporların benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; kazada ölen davacılar murisinin kazanın oluşumunda bir kusuru bulunmasının mümkün olmamasına ve manevi tazminatın takdirinde TBK’nun 56. (BK’nun 47.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; asıl ve birleşen dosya davalısı vekilinin diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen dosya davalısı vekilinin temyiz dilekçesinin, davacılar … ve … yönünden davalı aleyhine hükmolunan maddi tazminata ilişkin kısım yönünden, mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen dosya davalısı vekilinin diğer yönlere ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.313,60 TL kalan onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen dosya davalısından alınmasına 26/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.