Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/9076 E. 2017/4061 K. 17.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9076
KARAR NO : 2017/4061
KARAR TARİHİ : 17.04.2017

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının yaşadığı psikolojik sorunlar nedeniyle, ilerde oluşacak riskleri güvence altına almak amacıyla, davalı nezdinde dört adet hayat … poliçesi yaptığını, davacıda mevcut yaygın anksiyete bozukluğu ve kullandığı ilaçların davalı sigortacıya poliçe tanziminde bildirildiğini, davacının tedaviye rağmen iyileşme sağlayamaması üzerine aldığı raporla % 50 malul olduğunun saptandığını, davalı tarafından tam maluliyet gerçekleşmediği gerekçesiyle teminatın davacıya ödenmediğini, davalının kötüniyetli hareket ettiğini belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada, kesin maluliyet oranı ve tazminat miktarı belirlendikten sonra artırılmak üzere 2.000,00 TL. tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu edilen dört adet poliçe ile sağlanan teminatın 800.000,00 TL. ve belirli olması karşısında, davacının belirsiz alacak davası açma hakkı bulunmadığını, davacının 13.04.2012 başlangıç tarihli ilk poliçe tanzimi sırasında beyan yükümlülüğüne uymaması nedeniyle zararın teminat dışı olduğunu, davacının mevcut rahatsızlığını bilerek ve ard arda dört poliçe satın aldıktan 3 ay sonra maluliyet nedeniyle tazminat talebinde bulunmasının iyiniyetli olmadığını, davacı ile yapılan poliçelere ekli bilgilendirme formlarında da belirtildiği üzere, % 60 daimi maluliyet halinde teminatların ödeneceğinin kararlaştırıldığını, poliçenin tam ve daimi maluliyeti teminat altına aldığı ve maluliyet oranına göre kısmi ödemeyi kapsamadığı da gözetildiğinde, davacının iddia ettiği % 50 maluliyet nedeniyle teminat ödeme yükümlülükleri bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı ile davalı arasında imzalı hayat … poliçeleri ile % 60 oranının üzerinde daimi maluliyet halinin teminat kapsamına alındığı, … 3. İhtisas Kurulu raporu ile davacıdaki daimi maluliyetin % 60’ın altında olduğunun saptandığı, bu itibarla poliçeyle teminat altına alınan rizikonun gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, hayat … poliçesine dayalı olarak tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalı ile aralarındaki hayat … poliçeleriyle tehlikeli hastalık teminatı verildiği, davacının maluliyete uğraması nedeniyle bu teminat bedelinin davacıya ödenmesi gerektiği iddiasında bulunarak dava açmış; davalı taraf, poliçeler gereği davacıdaki daimi maluliyetin % 60 oranında olması halinin teminat kapsamında olduğu gerekçesiyle davanın reddini savunmuş; mahkeme ise, alınan raporla davacıdaki maluliyetin % 60’ın altında olduğunun saptandığı ve rizikonun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının yaşadığı hastalık nedeniyle maluliyete uğrayıp uğramadığının tespiti bakımından alınan, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu’nun 20.11.2015 tarihli raporunda, davacıda saptanan yaygın anksiyete ve agorafobi rahatsızlıkları nedeniyle oluşan maluliyetin % 60’ın altında olduğu belirtilmiş, mahkemece de bu rapor esas alınarak rizikonun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
… ki, bu raporun tanzim edilebilmesi için, davacının yatarak tedavi ve takibinin yapıldığı … Üniversitesi … ve Uygulama Hastanesi’nin 28.07.2015 tarihli raporunda, davacıda saptanan yaygın aksiyete bozukluğu, agorafobi ve atipik psikoz rahatsızlıkları nedeniyle, davacının işgücü kaybı oranının % 90 olduğu yönünde görüş bildirildiği görülmektedir. Bu durumda, Üniversite Hastanesi tarafından, davacıda saptandığı bildirilen atipik psikoz rahatsızlığıyla ilgili değerlendirme içermeyen ve net bir maluliyet oranı da belirlemeyen … 3. İhtisas Kurulu’nun 20.11.2015 tarihli raporunun, hüküm için yeterli olduğunun kabulü mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu’nun 15/a madde- sinde verilen görev gereği, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan, … Üniversitesi … Araştırma ve Uygulama Hastanesi raporu ile … 3. İhtisas Kurulu raporu arasındaki çelişkileri gideren, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17.4.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.