Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/8794 E. 2019/5645 K. 07.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8794
KARAR NO : 2019/5645
KARAR TARİHİ : 07.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Davacılar vekili; davalıların sürücüsü,işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın şerit ihlali ile davacının sevk ve idaresindeki araca çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanarak 2 kolunun kırıldığı, uzun tedavi süreci geçirdiği belirterek müvekkilinin meydana gelme ihtimali yüksek uzuv kaybı için 2.000,00 TL, tedavi gideri için 2.000,00 TL iş göremediği ve çalışamadığı dönem için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL maddi tazminatın davalı … şirketini poliçe limitiyle sorumlu tutarak kaza tarihinden itibaren ticari avans faizi ile davalılardan tahsili ile 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maluliyet ve iş göremediği dönem için maddi tazminat talebini 80.784,19 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … vekili; görev itirazında bulunarak kazanın davacının kusuruyla meydana geldiğini, davacının beyan ettiği gelirin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tedavi gideri dahil tüm maddi ve manevi tazminat tutarlarını fahiş olduğunu, ceza davasının huku davasını etkilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … şirketi vekili; davalı sürücünün idaresindeki aracın müvekkili nezdinde trafik sigortasının olduğunu sorumluluğun sigortalının kusuru oranında poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, ceza dosyasının beklenilmesini, davadan önce davacının başvurusu olmadığından temerüde düşmediklerini, faizin yasal fazi olarak istenebileceğini,
davacının tedavi giderlerinin … tarafından karşılandığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile; maddi tazminat yönünden 80.784,19 TL maddi tazminatın sigorta şirketi limitle sınırlı olarak (80.000,00 TL limit sınırı) davalılardan müştereken müteselsilen, sigorta dışındaki davalılardan olay tarihinden itibaren, sigortadan ise, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, manevi tazminat yönünden davalı … şirketi hakkında açılan manevi tazminat davasının reddine, davalılar … ve Karataşlar Çeyiz Tekstil Halı Turizm Tic. ve San. Ltd. Şti. hakkındaki manevi tazminat talebinin kabulü ile, 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm,davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir
Davacı vekilince dava dilekçesinde hükmedilecek tazminatlar yönünden temerrüt faizi olarak ticari faize karar verilmesini talep edilmiştir. Davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu araç; açık saç kasa kamyonet olup, kullanım amacı yük nakli olan ticari araçtır. Mahkemece hükmedilen maddi ve manevi tazminat tutarlarına ticari faiz yerine yasal faiz işletilmesine karar verilmesi doğru olmayıp bozma sebebi ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 1. ve 3. bendindeki ” yasal faizi ” ibarelerinin hükümden çıkartılarak, yerine ” avans faizi ” ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 07/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.