Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/8468 E. 2017/6977 K. 20.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8468
KARAR NO : 2017/6977
KARAR TARİHİ : 20.06.2017

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı vekili,19/06/2005 tarihinde davacının desteği…’un yönetimindeki… plakalı araç önünde gitmekte olan at arabasına çarptığını, bu kaza sonucu…’un vefat ettiğini, aracın …’sinin davalı tarafından yapıldığını belirterek davacılar için toplam 50.000 TL destek zararının davalıdan alınmasını talep etmiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesi ile davacı … yönünden talebini 9.924,22-TL’ye çıkartmıştır.
Davalı vekili, araç sürücüsünün kazada kusurlu olmadığını, olayda at arabası sürücüsünün kusurlu bulunduğunu, davacıların…’un mirasçısı olup, ondan dolayı destek zararı alamayacakların, davalı şirketin temerrüte düşürülmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğinibelirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ; davacı … yönünden 36.337,80-TL’nin, davacı … yönünden 3.737,98-TL’nin,davacı … yönünden ise 9.924,22-TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak bu davacılara verilmesine, karar verilmiş, hüküm süresinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucunda ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Kaza tespit tutanağında, sigortalı araç sürücüsü…’un kusursuz olduğu belirtilmiştir. Savcılık aşamasında alınan 21.06.2005 tarihli bilirkişi raporda ve … Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/337 E sayılı dosyasında alınan 30.04.2007 tarihli … raporunda da sigortalı araç sürücüsünün kusursuz, kazaya karışan at arabası sürücüsü…’nun ise tam kusurlu olduğu beliretilmiş ve bu doğrultuda at arabası sürücüsü olan … hakkında verilen mahkumiyet kararı Yargıtay 12. Ceza Dairesince onanarak kesinleşmiştir.
Mahkemece; tarafların kusur durumunun tespiti amacıyla alınan 21.10.2015 tarihli bilirkişi raporunda ise özetle; at arabası sürücüsü…’nun asli ve yüzde yetmişbeş oranında kusuru bulunduğu, sigortalı araç sürücüsü…’un ise tali ve yüzde yirmibeş oranında kusurlu olduğu beyan edilmiştir. Mahkemece, bu rapor hükme esas alınmıştır. Bilirkişi raporları arasındaki kusur dağılımına ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece, ceza dosyası da getirtilerek … Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin, çelişkilerin giderilmesi yönünde denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.