Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/8167 E. 2017/1797 K. 21.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8167
KARAR NO : 2017/1797
KARAR TARİHİ : 21.02.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesi ile usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı … AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü
-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirkete Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç 12/05/2015 tarihinde davalı belediyenin sorumluluk alanında bulunan İhsaniye… mevkiinde seyir halinde iken yol yapım çalışması sebebiyle kazılan çukura düştüğünü ve hasar gördüğünü, kaza sonrasında yapılan inceleme ve ekspertiz raporu sonucunda sigortalı aracın hasar tutarının 1.015,00 TL olduğunun tespit edildiğini, tespit edilen tutarın 03/07/2015 tarihinde sigortalı aracın onarımını yapan yetkili servise ödendiğini, davalı belediyenin sorumluluk alanında bulunan karayolunda yapılan çalışma sırasında gerekli ve yeterli güvenlik önlemlerini almaması ve yine gerekli işaretlemeleri yapmaması neticesinde meydana geldiğini, söz konusu hasarın meydana gelmesinde davalı idarin tam kusurlu olduğunu, davanın kabulü ile 1.015,00 TL nin ödeme tarihi olan 03/07/2015 den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Belediye Başkanlığı aleyhine yol yapım çalışması nedeniyle kazlan çukurdan dolayı oluşan zararın, hizmet kusuruna dayanılarak açılan davacının davasını idari yargıda görülecek dava olduğunu, yargı yolunun caiz olmadığı işbu dava 6100 sayılı HMK 114/1-b maddesi delaletiyle 115/2 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davalı … aleyhinde hizmet kusuruna dayanılarak açılan davacının davasını, davanın idari yargıda görülecek olması nedeniyle yargı yolunun caiz olmadığı anlaşıldığından usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden taraflar bakımından kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı … AŞ vekilinin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı … AŞ’ye geri verilmesine 22.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.