Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/8042 E. 2019/2602 K. 07.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8042
KARAR NO : 2019/2602
KARAR TARİHİ : 07.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, davalının trafik sigortası olduğu aracın sürücü olarak bulunan davacının desteğinin tek taraflı kaza sonucunda hayatını kaybettiğini belirterek, şimdilik 500,00 TL destek tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah ile 96.374,64 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarında sahip oldukları sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nun 53/3. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu yardımın miktarı belirlenmelidir. Ölenin parasal veya bedensel destekliğinin derecesi ile bundan yoksun kalanların tazminat isteklerinin ölçüsü ya da hesaplama yöntemi konusunda, öğretide görüş birliği yoktur. Gerçek yardım miktarının yeterli delillerle ispat edilemediği durumlarda yargıç, takdir hakkını kullanarak yardım miktarını belirleyebilecektir. Bu belirlemede, destek ile destek olunan kimse arasındaki yakınlığın derecesi, aralarındaki manevi bağ, davacıların yaşları, dahil oldukları sosyal ve ekonomik çevre, yaşam standartları, cinsiyetleri gibi bakım ilişkisine ve miktarına etkili olabilecek unsurlar da göz önünde bulundurulacaktır. Hayatın olağan akışı içinde, destek sayılan kimsenin baktığı kimselere gelirini belli paylara bölerek baktığı pek söylenemese de tazminat hesabında bir paylaştırma yapmak zorunlu hale gelmektedir.
Davacının desteği olan …, evli ve çocuksuz olarak ölmüş, geride davacı eşi ile annesi ve babası kalmıştır. Mahkemenin hükme esas aldığı 11.12.2015 tarihli aktüerya uzmanı raporunda; desteğin ölmeyip sağ kalmış olması halinde gelirinin % 50’luk kısmını kendisine ve kalan %50’lik kısmını hak sahibi olan davacıya ayıracağı kabul edilerek paylar belirlenip hesaplama yapılmıştır. Ölüm tarihinde 28 yaşında olan desteğin, ileride çocuklarının olabileceği ve onlara da gelirinden pay ayıracağı raporda dikkate alınmamış olup bu haliyle rapor, hükme esas almaya elverişli değildir.
Evli ve çocuksuz ölen desteğin ileride en az iki çocuğunun olacağı, gelirinden davacılar ile birlikte çocuklarına da pay ayıracağı; yine, desteğin kendisine ve eşine ayıracağı pay ile annesine ayıracağı payın da eşit olamayacağı dikkate alınarak; ölüm tarihinden itibaren ve çocuğunun olacağı varsayılan 2 yıl sonraki döneme kadar 2 pay desteğe ayrılacak, 2 pay eşe, bir pay anneye verilecek; ileriki yıllarda bir süre sonra ikinci çocuğu olacağı varsayılmalıdır. Bu nedenle çocukların olacağı süreler için de desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocuklara birer ve anneye de bir pay verilecektir.
Bu durumda mahkemece; Dairemiz’in yerleşik uygulamaları ile belirlenen ve yukarıda ifade olunan destek payları esas alınmak suretiyle davacıların talep edebileceği tazminat miktarlarının belirlenmesi konusunda, başka bir aktüerya uzmanından rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, destek paylarının hatalı belirlendiği rapordaki hesaplamanın kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … Sigorta A.Ş vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … Sigorta A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.