Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/781 E. 2018/10726 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/781
KARAR NO : 2018/10726
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davacı …’nın sevk ve idaresindeki motorsiklet ile seyir halindeyken dava dışı sürücü …’ın kullandığı araç ile kavşak içinde çarpışmaları sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kazada müvekkilinin yaralandığını ve tedavisinin halen devam ettiğini, sürücü Behçet’in tam kusurlu olduğunu ve aracın davalı … şirketine sigortalı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili maddi tazminat talebini 88.484,03 TL artırarak 89.484,03TL talep etmiş ve tamamlama harcını yatırmıştır.
Davalı … AŞ vekili, davacının motosikletine çarpan aracın müvekkili şirkete Trafik Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı davacının başvuru yapması nedeniyle hasar dosyası açıldığını ve malüliyet tazminatı olarak 7.663,04 TL davacı vekiline ödeme yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 89.484,03 TL ağır bedensel zarar nedeniyle maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 13/08/2010 tarihinden
itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (poliçe limitiyle sınırlı kalmak kaydıyla) davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, trafik kazası sonucu yaralanması nedeni ile daimi maluliyete uğradığını ileri sürmüş, hükme esas alınan … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 27.10.2014 tarihli raporundaki %25 maluliyet oranına itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen TBK’nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücü kaybı da bu zarar türleri arasında yer almaktadır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkosu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; hesap raporuna ve hükme esas alınan Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 27.10.2014 tarihli raporunda maluliyet oranının tespitinde Yönetmelik hükümlerinin dikkate alınıp alınmadığı anlaşılamamaktadır. Yapılacak iş, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan olay tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun yeni bir rapor alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde davacı tarafça sigorta şirketinden kaza nedeniyle maddi tazminat alındığı iddia edilmiştir. Sigorta şirketi tarafından hasar dosyası gönderilmiştir. Davalı vekili tarafından ayrıca hesap bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinin ekinde 27.08.2010 tarihli ve 7.663,04 TL tutarındaki ödeme dekontu sunulmuş olup bu belgelere göre; dava açılmadan önce davalı … şirketi tarafından davacı tarafa ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Ödeme ya da ibra borcu sona erdiren işlemlerden olup, hüküm kesinleşinceye kadar taraflarca her zaman ileri sürülebilir.
Bu durumda, anılan belge ve ödemeler değerlendirilmek üzere hesap bilirkişisinden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.