Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/7462 E. 2019/2672 K. 07.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7462
KARAR NO : 2019/2672
KARAR TARİHİ : 07.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, 06/05/2008 tarihinde müvekkilinin arkadaşı ile beraber motorsikletle seyir halinde iken davalının ters yoldan meskun mahalde çok süratle kullandığı aracı ile hiç bir trafik kurallarına uymaksızın ana yolda hareket eden müvekkilinin aracına çarpmak suretiyle ağır şekilde yaralanmasına neden olduğunu, bu olay nedeniyle müvekkilinin hastanede uzun zaman yatmak zorunda kaldığını, müvekkilinin dilinin koptuğunu, dudakları ve dişlerinin zarar gördüğünü, dilinin kopması nedeniyle konuşmasında konuşma kaybı oluştuğunu, beyin travması geçirdiğini, ayrıca psikolojik rahatsızlığının oluştuğunu ve bu yönde tedavi gördüğünü beyanla, 30.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının maddi tazminat davasının kabulü ile 72.737,25 TL’nin olay tarihi olan 06/05/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, manevi tazminat davasının ise kısmen kabulü ile 8.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 06/05/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde BK.nun 44.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Somut olayda; dosyada … Kurumundan aldırılan kusur raporunda, davacıya kask takmaması nedeniyle %15 oranında kusur atfedilmiş ve Mahkemece de hükme esas alınan aktüer raporunda hesaplanan iş göremezlik tazminatından %15 oranında müterafık kusur indirimi yapılmak suretiyle hüküm kurulmuş ise de; davacının motosiklette nizamlara aykırı ve kendi can emniyetini tehlikeye atacak şekilde kask takmayarak yolculuk yapması sürüş kusurlarından olmayıp, hakim tarafından tazminattan indirim sebebi olarak kabul edilecektir. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre de, hesaplanan tazminattan %20 oranında müterafık kusur indirimi yapılması gerekirken, ATK raporunda davacı için tespit edilen ve Daire uygulaması olan %20’den az olan %15 müterafık kusur oranı üzerinden indirim yapılmak suretiyle tazminat hesabı yapılarak hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.