Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/7166 E. 2019/1959 K. 25.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7166
KARAR NO : 2019/1959
KARAR TARİHİ : 25.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili, davalı … … San. Tic. Ltd. Şti. vekili ve davalı … vasisi … tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların maliki, işleteni ve sürücüsü olduğu aracın, davacıların eşi/ annesi …’nin yolcu olduğu motorsiklete çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davalı sürücünün aşırı derecede alkollü biçimde sebep olduğu kazada asli kusurlu olduğunu, davacıların ölüm olayı nedeniyle manevi zarara uğradıklarını belirterek toplam 200.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili, kazaya karışan aracın maliki olmayan davalıya husumet düşmeyeceğini, sürücüye atfedilen asli kusuru kabul etmediklerini, istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … … San. Tic. Ltd. Şti. vekili, kazaya karışan aracın diğer davalı …’nin fiili tasarrufu altında olduğunu, işleten sıfatı bulunmayan davalı şirketin zarardan sorumlu olmadığını, istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı … hakkındaki dava müracaata bırakıldığı tarihten itibaren 3 aylık yasal sürede yenilenmediğinden, bu davalı hakkındaki davanın 25.06.2015 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına; diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulü ile davacı eş … için 30.000,00 TL. ve diğer davacılar için 20.000,00’er TL. olmak üzere toplam 90.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı … … San. Tic. Ltd. Şti. vekili ve davalı … vasisi … tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davaya konu kazaya karışan aracın maliki olan davalı … … San. Tic. Ltd. Şti’nin, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d ve 3. maddeleri gereği, araç işleteni sıfatının devam ettiği ve zarardan sorumlu olduğuna ilişkin mahkeme kabulünün yerinde görülmesine; davalı … hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına ve diğer davalı … … San. Tic. Ltd. Şti. hakkındaki davanın ise esastan kısmi reddine karar verildiği gözetildiğinde, davalılar hakkında tesis edilen hükümlerin farklı olması nedeniyle ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davacılar vekili, davalı … … San. Tic. Ltd. Şti. vekili ve davalı … vasisi …’nun aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının manevi tazminat ist… ilişkindir.
Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacılar murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, murisin eşi ve çocuğu olan davacılar için toplam 200.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların eşi/ annesi olan murislerinin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; kazada ölen davacılar yakınının zararın oluşmasında/ artmasına müterafik kusurunun bulunduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geldiği tarih ve olay tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurularak davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, bir miktar yüksek manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın temyiz eden davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
3-Davacı taraf, davalı … aleyhine açtığı davayı 19.03.2015 tarihli dilekçesiyle müracaata bırakmış; karar tarihine kadar da davasını yenilememiş olduğundan, bu davalı yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olmasına rağmen; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/1. maddesi gereği, davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nisbi ücrete hükmedilmesi isabetli değildir.
4-Davacılar ihtiyari dava arkadaşları olduğundan, davacılar yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, tüm tazminat toplamı üzerinden tek vekalet ücreti takdir edilmiş olması doğru görülmemiştir.
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderleri yönünden hüküm tesis edilirken, dava açılışında davacı tarafça yatırılan 21,15 TL. başvuru harcı ile 594,00 TL. peşin harcın hesaplamaya dahil edilmeyişi; ayrıca, davacı tarafın yatırdığı ve artan gider avansının davacı tarafa iadesi hususunun hükümde belirtilmeyişi de doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili, davalı … … San. Tic. Ltd. Şti. vekili ve davalı … vasisi …’nun sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … … San. Tic. Ltd. Şti. ve davalı … yararına; (3), (4) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı … … San. Tic. Ltd. Şti. ile davalı … vasisi …’ya geri verilmesine 25/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.