Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/71 E. 2018/11227 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/71
KARAR NO : 2018/11227
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı …. İnş. Ltd. Şti. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır biçimde yaralandığını, yaralanma nedeniyle oluşan maddi zarardan her iki davalının da sorumlu olduğunu, davalı … şirketinin kazaya karışan her iki aracın da trafik sigortacısı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı … şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 1.000,00 TL. maddi ve 25.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 19.06.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 82.197,32 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı …. İnş. Ltd. Şti. vekili, davaya konu alacakların zamanaşımına uğradığını, kazaya karışan diğer araç sürücüsünün kazada tam kusurlu olduğunu ve davalıya ait araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, aracın ön koltuğunda ve emniyet kemeri takmadan oturan davacının müterafik kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … şirketi vekili, davaya konu alacakların zamanaşımına uğradığını, davadan önce 27.06.2011’de davacıya 23.621,40 TL. tazminat ödediklerini ve poliçeden doğan sorumluluklarının son bulduğunu, geçici işgöremezlik zararının tedavi gideri kapsamında ve …’nın sorumluluğunda olduğunu, davacının hatır için taşındığını ve tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 82.197,32 TL’nin avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, tazminata davalı … şirketi yönünden 27.06.2011 ve diğer davalı yönünden kaza tarihinden faiz işletilmesine; davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 8.000,00 TL’nin kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalı… Ltd. Şti’den tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı …. İnş. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/2. maddesi gereği, uzamış ceza zamanaşımı süresi içinde davanın açılmış olmasına; oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi heyeti raporundaki kusur tespitinin benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; davacının emniyet kemeri takmamak suretiyle zararı artırdığına dair dosya kapsamındaki belgelerde yapılmış bir tespit bulunmadığı ve davalı yanın da bu durumun aksini ispat edemediği dikkate alındığında, tazminatlardan müterafik kusur indirimi yapılmayışının yerinde görülmesine; davacının maddi tazminat alacağının, aşağıdaki bentte belirtilen yön dışında, Dairemiz’in yerleşik uygulamalarındaki prensiplere uygun olarak hesaplandığı uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olmasına; manevi tazminatın takdirinde TBK’nun 56. maddesindeki (818 sayılı BK’nun 47. md.) özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davalı …. İnş. Ltd. Şti. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, geçici işgöremezlik tazminatı ve sürekli işgücü kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Davaya konu kaza ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 5510 sayılı Kanun’un 21. maddesinin 1. fıkrasında; “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan
veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır” düzenlemesine; aynı maddenin 4. fıkrasında “iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; davacının yolcu olarak bulunduğu aracın davalı …. İnş. Ltd. Şti’ne ait servis otobüsü olduğu, servis otobüsünün işçileri çalıştıkları işyerine götürdüğü esnada kazanın meydana geldiği, aracın yaptığı kazada davacının yaralandığı ve davaya konu edilen maluliyet durumunun doğduğu anlaşılmaktadır. Dava dışı … Başkanlığı tarafından davaya konu trafik kazasının iş kazası olarak kabul edilip edilmediği ve davacıya bu nedenle ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması için yazılan müzekkere üzerine, … Başkanlığı tarafından olaya ilişkin açılmış iş kazası dosyası gönderilmiştir. Dosya kapsamındaki … iş kazası dosyası incelendiğinde ise; olayın iş kazası olarak kabul edildiği ve davacıya % 24 maluliyet oranı için 39.211,56 TL. peşin sermaye değerli gelir bağlandığı; ayrıca, kaza tarihi ile 18.03.2011 tarihi arasındaki 311 günlük süre için 6.380,00 TL. geçici işgöremezlik tazminatı ödendiği, 5510 sayılı Kanun’un 21/4. maddesi gereği kusurlu kişilere rücu edilmesi gerektiği hususunun tespit edildiği görülmektedir.
Mahkemenin hükme esas aldığı 18.11.2014 tarihli kök ve 21.05.2015 tarihli ek raporlarda, …’nın iş kazası nedeniyle davacıya yaptığı geçici işgöremezlik tazminatı ile sürekli işgücü kaybı tazminatına ilişkin ödemeler konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmamış ve … ödemeleri tazminattan düşülmemiştir. Esas alınan rapor, anılan yönden eksik olup hükme esas almaya elverişli değildir.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; dava dışı … Başkanlığı tarafından davacıya ödenen 6.380,00 TL’lik geçici işgöremezlik tazminatının,
davacının hak kazanacağı geçici işgöremezlik tazminatından düşülmesi; ayrıca, sürekli işgücü kaybı nedeniyle davacıya bağlanan ve rücuya tabi olan gelirin ilk peşin sermaye değerinin, 5510 sayılı Kanun’un 21. maddesi hükmüne göre tazminattan düşülmesi suretiyle sonuç tazminatın belirlenmesi konusunda, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre (kazanılmış haklar korunmak kaydıyla) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı …. İnş. Ltd. Şti. vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı …. İnş. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …. İnş. Ltd. Şti.’ne geri verilmesine 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.