Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/6983 E. 2018/11231 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6983
KARAR NO : 2018/11231
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalılardan … adına, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/268 Esas – 2013/692 Karar sayılı dosyasından verilen tazminat kararı nedeniyle … 3. … Müdürlüğünün 2014/2585 sayılı dosyası üzerinden … takibinde bulunulduğunu, davalı …’nın … ili, … ilçesi, … 140 ada 22 parsel sayılı taşınmazını oğulları olan davalılara 02.12.2011 tarihinde ölünceye kadar bakım akdi karşılığında devrettiğinin tespit edildiğini, taşınmazın davalılara ölünceye kadar bakma akdi karşılığında devrinin tamamen ivazsız bir tasarruf olduğunu İİK’nın 278.maddesi gereğince iptali gerektiğini ve yine İİK’nın 280.maddesi kapsamında dava konusu taşınmazın ölünceye kadar bakım akdi sebebiyle davalılar arasında yapılan tasarrufun … 3. … Müdürlüğünün 2014/2585 sayılı dosya kapsamındaki alacak miktarı olan 33.553,17 TL ve … masrafları tutarında İİK’nın 278.maddesi gereğince ivazsız işlem sebebiyle iptaline, ivazsız işlem şartları oluşmadığı takdirde İİK’nın 280.maddesi gereğince zarar verme kastı sebebiyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; borcun, tasarruftan sonraki bir tarihte doğduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış olup tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
… ve İflas Kanunu’nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da “iyiniyet kurallarına aykırılık” nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu davaların görülebilmesi için, diğer dava koşullarının yanında tasarrufun iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
Somut olayda; mahkemece; davacıların takip konusu yaptığı ilama dayalı alacağının 09/09/2014 tarihinde kesinleştiği, kesinleşmeye konu davanın, dava tarihinin,dava konusu tasarruf tarihinden sonra olup, buna göre borcun doğumunun tasarruf tarihinden sonra olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davacıların davasının dayanağı olan alacak, davacılar tarafından … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/268 Esas sayılı dosyasında açılan sebepsiz zenginleşmeye ilişkin alacak davasıdır. Bu dosyada verilen karara göre; davacıların alacağının temelini; 1999-2000 yıllarında davacıların murisi ile davalıların birlikte yaptıkları bina ve bu binada davacıların murisinin yaptığı katkıya ilişkin tazminat oluşturmaktadır. Söz konusu davada; taşınmazın davacıların murisi Hamit Karadağ ile davalı … adına tescilli iken, 1999 depreminden sonra tüm çocukların taşınmaz üzerinde oturmak üzere annelerinin rızası ile 3 katlı bina yaptıkları, dinlenen tanık beyanları ile taşınmazın 3. katının kaba inşaatının ve ilk iki katının davalı … tarafından yaptırıldığı, 3. katın çatı katı ile kaba inşaat dışındaki diğer işlerin ise davacı … ile davacının eşi müteveffa Hamit Karadağ tarafından yaptırıldığı, 3. katın maliyeti ile binaya kattığı değerin 24.404,00 TL olduğu, davacı ile davacının eşinin tarafların anneleri olan …’ın bilgisi dahilinde binanın yapıldığı,davalı …’ın taşınmaza yapılan 3. kat nedeniyle 24.404,00 TL zenginleştiği anlaşıldığından davacıların, davalarının bu miktarla sınırlı olarak ve miras payları dikkate alınarak (24.404’ün 1/2’si olan 12.202,00 TL’si ile bu miktarın 1/4’ü olan 3.050,05 TL toplamının davacı …’a; 12.202,00 TL’den çocukların miras payına göre 4.575,75’er TL’nin davacı
çocuklara) taşınmazda sebepsiz zenginleşenin davalı … olduğundan …’a karşı açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bu durumda, borcun doğumunun 02/12/2011 tarihli tasarruftan önce olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.