Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/6582 E. 2018/9922 K. 31.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6582
KARAR NO : 2018/9922
KARAR TARİHİ : 31.10.2018

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkili ile davalılardan … arasında … 1.Aile Mahkemesi’nin 2013/156 Esas sayılı dosyası ile boşanma davasının bulunduğunu, bu davalı hakkında 09/08/2012 tarihinde … 11.İcra Müdürlüğü’nün 2012/13833 sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, borçlu olan davalı …’ın müvekkiline olan borcunu semeresiz bırakmak amacıyla 25/07/2012 tarihinde … Mah. 4948 Ada 15 Parsel 39, 40, 51 ve 52 nolu bağımsız bölümleri düşük bir bedelle kardeşi olan diğer davalı …’a devrettiğini beyanla, yapılan işlemin mal kaçırmaya yönelik olduğunu ileri sürerek bu tasarrufların iptalini talep ve dava etmiştir.Davalı … vekili;yapılacak araştırmada müvekkili adına kayıtlı başka taşınmazların da olup borcun çok daha fazlasını karşılayabilecek değerde bulunduğunu, ayrıca müvekkili adına bir çok aracın olduğunu, davacının iş bu davada tamamen kötü niyetli olduğunu beyanla açılan davanın reddini savunmuştur.Davalı … vekili; müvekkilinin tamamen iyi niyetli olup üzerinde herhangi bir tedbir veya ihtayiti haciz bulunmayan ve aynı zamanda rayiç bedeline uygun olarak taşınmazı iktisap ettiğini belirterek açılan davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davalı …’ın değişik yerlerde çok sayıda taşınmazının bulunduğu, bu taşınmazların dava tarihinde hala davalının üzerine bulunduğu gibi taşınmazlar üzerine bizzat davacı tarafın talebi üzerine ihtiyati tedbir kararı konulduğu, bu haliyle davalının aciz içerisinde olmadığı ve nafaka alacağını fazlasıyla karşılayacak nitelikte bulunduğu anlaşıldığından dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava aciz halinin yokluğundan red edildiğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi gereğince davalılar vekili lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK’nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 4.bendindeki “10.743,20 TL nispi” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “1.500,00TL maktu” ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 31/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.