Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/6557 E. 2019/3716 K. 27.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6557
KARAR NO : 2019/3716
KARAR TARİHİ : 27.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, davalı araç maliki … ile müvekkil şirket arasında … plaka sayılı araç için 0001-0210-04075908 poliçe numarası ile karayolu motorlu araç zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi akdedildiğini; davalı …’ın maliki olduğu … plaka sayılı aracın sürücü belgesiz ve alkollü sürücü, dava dışı …’ın sevk ve idaresinde seyir halinde iken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybederek …plaka sayılı araca çarpması sonucu ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini; dava dışı sigortalı araç sürücüsü …’ın sürücüsüz ve belgesiz alkollü araç kullandığını, trafik kazası tespit tutanağına göre ehliyetsiz ve alkollü sigortalı araç sürücüsü …, kazanın oluşumunda % 100 oranında tam kusurlu olduğunu, müvekkil şirketin kazada davalıya ait sigortalı araç içerisinde bulunan… ve … isimli şahısların vefat etmesi sonucu anılan şahısların yakınlarına destekten yoksun kalma tazminatı ödemiş olduğunu, müvekkil şirketin dava konusu kazada hasar gören … plaka sayılı araç için aracın sigortacısı … Sigorta A.Ş’ye 15.334,44 TL ödemiş olduğunu, müvekkil şirketin ödemiş olduğu bedelleri davalıdan talep etmesine rağmen, davalının borcunu ödememiş olduğunu; borcunu ödemeyen davalı borçlunun icra takibine itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu; haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle borçlu aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, açılan davanın kabulü ile; … 2. İcra Müdürlüğünün 2013/3110 takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına; borçlu davalının itirazında haksız olduğu dikkate alınarak asıl alacak olan 109.799,84 TL üzerinden % 20 oranında hesap edilen 21.959.97 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava; davalının işleteni olduğu ve davacı şirket tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigorta kapsamına alınan araç ile yapılan trafik kazası neticesinde diğer araç içerisinde bulunan ve kazada ölen yakınlarına ödenen ve kazada hasar gören araç için ödenen toplam 109.799,84 TL’nin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiş ise de; yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı … şirketi ödeme yaparken bir bilirkişiye destekten yoksun kalma tazminatı hesaplatarak ödeme yapmıştır. Ödenen tazminat tutarı davacı … ile davalı arasında uyuşmazlık konusudur. Ölümlü kaza neticesinde vefat eden yakınlarına ödeme yapılırken destek zararının ve araç hasarının belirlenmesi için davacı … şirketinin daha önce hesaplamayı yaptırdığı bilirkişi dışında Mahkemece alanında uzman bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davacı … şirketinin yaptığı ödemeleri esas alarak hüküm kurulması doğru değil eksik incelemeye dayalıdır.
3-ZMSS’nin bir meblağ sigortası olmayıp, gerçek zararı karşılamaya yönelik bir sigorta türü olduğu dikkate alındığında, tazminatın da önceden belirlenebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşımadığı kuşkusuzdur. İİK’nun 67. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilebilmesi için borçlunun itiraz ettiği alacağın likit bir alacak olması gerekir. O halde, somut olayda icra takibine konu alacak yargılama sonucu belirleneceğinden likit kabul edilemez. Bu durumda mahkemece icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi de isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.