Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/6429 E. 2018/9919 K. 31.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6429
KARAR NO : 2018/9919
KARAR TARİHİ : 31.10.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi iken 09/05/2005 tarihinde vefat eden …’in pamuklu Dokumacılık faaliyetinde bulunduğu 2003/2005 döneminde sahte fatura ve kullanmak suretiyle haksız olarak 400.000,00 TL KDV indiriminden yararlanarak Hazine zararına sebebiyet verdiğinin tespiti üzerine mirasçıları adına hisseleri oranında vergi tarh edildiğini ve aleyhlerine icra takibi yapıldığını, Vergi Dairesi tarafından yapılan araştırmada davalılar Gülfidan, Yusuf, Fatma ve Sevgi’nin murislerinden intikal eden taşınmazları amme alacağının tahsilini imkansız bırakmak amacıyla kötü niyetli olarak devrettiklerinin tespit edildiğini, davalıların murisleri Ömer’in vergi borcundan dolayı mirası reddetmemiş olmakla sorumlu olduklarını, bu nedenle haklarında başlatılan icra takibi ve tarh edilen vergiyi vergi mahkemesindeki davanın da reddi dolayısıyla ödemek mecburiyetinde olduklarını belirterek dava konusu
taşınmazların satışlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar Yusuf ve … vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, ekonomik kriz ve murisin borçlarını ödeme gayesi ile söz konusu tasarrufları yaptıklarını, murislerinin bu vergi borçlarını da ödeme cihetine gittiklerini, bu amaçla 6111 sayılı bazı alacakların yeniden yapılandırılmasına ilişkin kanundan yararlanmak üzere yasal süresi içerisinde başvurularını yaptıklarını, borcun taksitler halinde ödenmesi hususunda 24/05/2011 tarihli ödeme tablosunu düzenlediklerini, bu ödeme tablosu doğrultusunda söz konusu vergi borcunun mirasçılar tarafından ödeneceğini beyan etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre;Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sırasında dava konusu alacağın ödendiği, davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla dava konusu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı idare tarafından sunulan belge ve dilekçeler ile davalı vekillerinin beyanlarından takip konusu borcun 6111 sayılı Yasa kapsamında yapılandırılarak ödendiği dolayısıyla davanın konusuz kaldığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Usul Hükümleri gereğince davanın konusuz kalması halinde yapılacak iş, yargılamaya devam edilerek tarafların dava açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre harç, yargılama gideri ve avukatlık ücretine hükmetmektir. O halde mahkemece yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda yargılamaya devam edilerek 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca tarafların haklılık durumunun saptaması ve sonucuna göre harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yalnızca davalı tarafça yapılan tasarrufların kötü niyetli olarak yapıldığının davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; 31/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.