Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/6313 E. 2019/2171 K. 27.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6313
KARAR NO : 2019/2171
KARAR TARİHİ : 27.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı … vekili ve davalı … San Tic A.Ş. vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, … yönetimindeki aracın seyir halinde iken karşıdan gelen davacıların murisi …’in yolcu olarak bulunduğu araç ile çarpışması sonucunda …’nın vefat ettiğini, murisin davacı …’ın imam nikahlı eşi, diğer davacıların ise annesi olduğunu, davalı … San. Ve Tic. A.Ş.’nin yolun denetim ve sorumluluğunu yerine getirmeyen firma olduğunu, meydana gelen kazada … San. Ve Tic. A.Ş.’nin ve yetkili şantiye şefinin kusuru olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartı ile şimdilik … için 100,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi, diğer davacıların her biri için 100,00’er TL maddi, 25.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 21.3.2015 tarihli dilekçesi ile, davacı … yönünden talebini 1.323,00 TL ve diğer davacı … için talebini 340,50 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … vekili, davacıların murisinin bulunduğu araç sürücüsünün olayda ağır ve asli kusurlu olduğunu, davalının ve çalıştığı şirketin ise olayın oluşunda bir kusuru olmadığını, davacının davasının müteveffa …’in mirasçılarına yöneltilmesi gerektiğini, tazminat talepleri yönünden sigorta şirketlerinin ve kazaya karışan diğer aracın sürücüsünün davaya dahil edilmesini, ceza davasının bekletici mesele yapılmasını, talep edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının oldukça yüksük olduğunu belirterek davanın zaman aşımı nedeniyle reddini savunmuştur.
Davalı Polat yol vekili, davacı …’nın ölen …’in imam nikahlı eşi olmasından dolayı tazminat isteme hakkı bulunmadığını, müteveffanın ağır kusurlu olduğunu, davalı şirketin kusuru olmadığını, tazminat talepleri yönünden sigorta şirketlerinin ve kazaya karışan diğer aracın sürücüsünün davaya dahil edilmesini, ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın zaman aşımı nedeniyle reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı …’in meydana gelen kazada annesinin vefat etmesi nedeni ile bilirkişi tarafından hazırlanan 12/02/2016 tarihli raporu ile belirlenen 4.702,27 TL destekten yoksun kalma tazminatının taleple bağlı kalınarak 1.323,00 TL’sinin 100,00 TL’si yönünden haksız fiil tarihinden, 1.223,00 TL’si yönünden ise ıslah tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine, (fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına), davacı …, … yönünden maddi tazminat taleplerinin reddine, davacı …, … için 10.000,00’er TL, davacı … için 7.500,00 TL olmak üzere toplam 37.500,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaca istemin reddine, dair karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı … vekili ve davalı … San Tic A.Ş. vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Davalı … vekili ve davalı … San Tic A.Ş. vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2.
maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup davacı … lehine hükmedilen 1.323 TL maddi tazminata dair karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı … vekili ve davalı … San Tic A.Ş. vekilinin davacı … lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı … vekili ve davalı … San Tic A.Ş. Vekilinin yerinde görülmeyen bütün, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Dava, 12/07/2006 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle ölümden kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup davacılar vekili her bir davacı için 100,00’er TL maddi tazminat talep etmiş, yargılama sırasında davacı … için maddi tazminat talebini toplam 1.323,00 TL’ye yükseltmiş ve tamamına olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini istemiş olmasına rağmen, mahkemece tazminat alacağının tümü için olay tarihinden itibaren yasal faiz yerine, ıslah tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK.’nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.’nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekili ve davalı … San Tic A.Ş. vekilinin davacı … lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekili ve davalı … San. Tic.
A.Ş. vekilinin tüm, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 2. numaralı bendinde yer alan “… 1.323,00 TL sinin 100 TL si yönünden haksız fiil tarihinden, 1.223,00 TL’ si yönünden ise ıslah tarihinden itibaren…” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “…. 1.323,00 TL’nin olay tarihinden itibaren” ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.258,62 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar … ve … San. Tic. A.Ş.’nden alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 27/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.