Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/6081 E. 2019/2131 K. 26.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6081
KARAR NO : 2019/2131
KARAR TARİHİ : 26.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … ile davalı …’ın … dışındaki mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacılar vekili; davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu araçta yolcu olarak bulunan davacıların desteği …’nın sürücünün kusurlu olarak hızını azaltmaksızın keskin viraja girmesi nedeniyle aracın devrilmesi sonucu hayatını kaybettiğini, müteveffanın inşaat sıvacı ustası olduğunu, kazanın ardından davalılarca, okuma yazma bilmeyen davacıdan ve oğlundan, vekaletname verin size sigortadan para alalım mağduriyetinizi giderelim şeklinde yaklaşılarak, hile ve aldatma yoluyla… 7. Noterliğinde feragatname ve ibraname başlıklı belge alındığını, bu belgelerin içeriğini kabul etmemekle 1.500,00-TL’nin uğranılan zararın karşılığı olmadığını, bir haktan peşinen feragat ve ibra edilemeyeceğini belirterek desteğinden yoksun kalan davacı … için 1.100,00 TL , davacı çocuk için ayrı ayrı 650,00 TL den toplam 5.000,00 TL maddi tazminat ile davacı … için 10.000,00 TL, davacı çocuklar için ayrı ayrı 5.000,00 TL den toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini … için 7.818,14 TL, Pınar Sanrı için 5.772,10 TL, Ayfer Sanrı için 4.763,88 TL, … için 9.819,29 TL olmak üzere toplam 28.173,51 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili; müvekkili davalı sürücünün sevk ve idaresindeki aracın trafik sigortacısına davanın ihbarını talep ettiklerini, davacıların feragatname ve ibraname başlıklı belgeyi imzaladıklarını, kazadan dolayı ibra edildiklerini, kendilerinden hiç bir şekilde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulmayacağını beyan ve taahhüt ettiklerini, bu belgelerin davacıların özgür iradeleriyle verildiğini ve noter tarafından düzenlenip onaylandığını, davacıların murisinin olay anında aracın kasasında olduğunu, ölenin asli kusurlu olduğunu, davacıların manevi tazminat taleplerini kabul etmediklerini, kusurun zarara uğrayanda olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma,toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, maddi tazminat yönünden; davacılar …, …, … ve …’nın maddi tazminat taleplerinin kısmen kabülü ile … için 7.615,45-TL, … için 5.569,45-TL, … için 4.561,23-TL ve … için 9.616,74-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı …, … ve …’nın maddi tazminat taleplerinin reddine, manevi tazminat yönünden; davanın kısmen kabulü ile davacı … için 9.797,35 TL, … için 4.797,35 TL, … için 4.797,35 TL, … için 4.797,35 TL, … için 4.797,35-TL, … için 4.797,35 TL, … için 4.797,35 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı … ile davalı …’ın … dışındaki mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı … ile davalı …’ın … dışındaki mirasçıları vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
KTK’nun 111.maddesi uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece res’en dikkate alınması gerekir.
Hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi, bir kısmının ibra konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir.
Somut olayda; kazadan sonra davacı … dışındaki davacılar tarafından Mersin 7. Noterliği huzurunda düzenlenen 05.11.2007 tarihli belgeden; davacı … dışındaki davacıların kaza nedeniyle 1.500,00 TL tazminatın davalı araç malikinden tahsil edildiğini,kaza nedeni ile davalılardan hiç bir şekilde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmayacaklarını belirttikleri ibraname ve feragatname düzenlendiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmış olsa da manevi tazminatın bölünemezliği ilkesi gereği, davacılardan … dışındaki davacıların davadan önce düzenlenen ibraname ile manevi tazminat taleplerinin davalılar tarafından karşılanması karşısında mahkemece aynı konuda ikinci kez manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … ile davalı …’ın … dışındaki mirasçıları vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … ile davalı …’ın … dışındaki mirasçıları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar …’a ve …’ın … dışındaki mirasçılara geri verilmesine 26/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.