Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/6061 E. 2019/1351 K. 12.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6061
KARAR NO : 2019/1351
KARAR TARİHİ : 12.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın yaya olan davacıya çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanarak belinde ve kaburgalarında kırıklar oluştuğunu, çelik korse giyinmediği takdirde ayakta duramadığını,kaza nedeni ile çalışamaz durumda olduğunu ve geçimini sağlamasının imkansız hale geldiğini, alınacak rapor ile müvekkilinin işgücü kaybı ve maddi zararın tespit edilebileceğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00-TL maddi tazminatın davalılardan, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan, kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili: davalı …’in söz konusu kazada kusurunun olmadığını, müvekkilinin hız sınırları içinde aracını kullandığını, kazanın davacının ağır kusuru ile meydana geldiğini, davalının asgari ücretle çalıştığını ve geçimini sağladığını, diğer davalı …’ın dava ile ilgili bir alakasının bulunmadığını, davacının kaza nedeni ile
uğramış olduğu zararı ispatlamak zorunda olduğunu, manevi tazminat talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile 1.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK.’nın md. 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.