Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/5830 E. 2019/2309 K. 28.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5830
KARAR NO : 2019/2309
KARAR TARİHİ : 28.02.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tahkim davası hakkındaki Sigorta Tahkim Komisyonunu İtiraz Hakem Heyetinin K-2015/İHK-1393 Karar sayılı 10/12/2015 tarihli kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; kimliği tespit edilemeyen otomobil sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun dışına çıktığı ve ağaca çarparak durabildiği, kazada muris …’ın yolcu olduğu ve vefat ettiği, davalı … şirketine davadan önce müracaat edildiğini ancak 12.02.2015 tarihinde talebin reddedildiği, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile anne… için 13.000,00 TL, baba Hasan için 12.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; öncelikle davanın reddine karar verilmesini, aksi takdirde meydana gelen olayda müterafık kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, başvurunun kabulü ile… için 41.567,25 TL’nin, Hasan için 37.065,37 TL’nin 25.02.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı sigortadan tahsiline karar verilmiş, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına yapılan itirazların Sigorta Tahkim Komisyonunu İtiraz Hakem Heyetince reddine karar verilmiş,
İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-14.06.2007 tarih, 26552 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrası “Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında, açık ve yazılı şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha yüksek bir tutar belirlenmemişse, hakemin verdiği kırk bin Türk Lirasına kadar olan kararlar her iki taraf için kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki kararlar için temyize gidilebilir” hükmünü içermektedir. Temyize konu karar, anılan Yasa’nın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
Somut olayda davacı … yönü ile hükmedilen tazminat miktarı 37.065,37TL olduğundan kesin niteliktedir. Bu nedenle İtiraz Hakem Heyeti kararı kesin olduğundan davalı vekilinin temyiz istemlerinin davacı … yönü ile reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan vefat nedeniyle destekten yoksun kalma istemine dayanmaktadır.
Davalı vekili, desteğin hatır için taşındığını ve alkollü olan sürücünün aracında yolculuk eden destek …’ın müterafik kusurunun bulunduğunu savunmuştur.
Öğretide hatır taşıması konusunda bir kavram birliği olmadığı gözlemlenmekte, ancak “hatır için ücretsiz taşıma” ve “aracı hatır için ücretsiz kullandırma” tamlamalarının benimsendiği görülmektedir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nın 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 51) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan sözedebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının sözkonusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödenceden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından sözedilemeyecektir. Hakim, tazminattan mutlaka belli bir oranda indirim yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Mahkemece, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması, BK’nın 43. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı karar yerinde tartışılması, sonucuna göre hüküm tesisi gerekmektedir.
Ayrıca zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir.
Somut olayda, davalı …Ş.’nin trafik sigortacısı olduğu araçta yolcu olarak bulunan …, sürücü …’in sevki sırasında meydana gelen trafik kazası sonucu vefat etmiştir. Yapılan soruşturmada, davalıya sigortalı araç sürücüsünün üzerinden kazadan sonra 27 adet hap çıktığı ve bir adet …marka boş bira kutusunun bulunduğu, alkol ve uyuşturucu tespiti ve kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için kan örneği alınarak …ya gönderildiği, ancak …raporunun dosyada olmadığı anlaşılmıştır. Yine sigortalı araç sürücüsü … ile müteveffa …’ın komşu odukları, olay gecesi yılbaşı olduğu için gece geç vakit birlikte dışarı eğlenmeye çıktıkları, dosya kapsamından anlaşılmaktadır. BK’nın 43. ve 44. maddesi gereğince yapılması gereken indirim, her somut olayın özelliğine göre değerlendirilmesi gerekmekte olup, sürücü …’in kan örneğine ilişkin …raporunun sonucunun beklenerek, gerekirse ceza dosyası da celp edilip incelenerek, müteveffa …’ın sürücü …’in alkollü olduğunu bilerek araca bindiği tespit edilirse, olayda müterafık kusurdan dolayı tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağının karar yerinde tartışılması ve Dairemiz yerleşmiş içtihatlarına göre %20’den az olmamak üzere müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz istemlerinin İtiraz Hakem Heyeti kararının davacı … yönü ile kesin olması nedeni ile REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 28/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.