Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/580 E. 2018/11155 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/580
KARAR NO : 2018/11155
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne-kısmen ilişkin verilen hüküm davacılar vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili dava dilekçesinde, 11.01.2012 tarihinde davalı sürücü …’ın; idaresindeki… plakalı otomobil ile davalılardan … idaresindeki diğer davacılar …, … ve …’nin yolcu olarak bulundukları … plakalı kamyonete arkadan çarpması sonucunda davacılar açısından yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunu, kazada …’nin … ile giderilecek şekilde yaralandığını,… plakalı aracının ağır hasar gördüğünü, onarım süresinde araç kiralamak zorunda kaldığını; …’nin … ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını, davacıların kaza nedeniyle manevi çöküntü yaşadıklarını beyanla;fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … lehine 5.000,00 TL maddi, 9.000,00 TL olmak üzere toplam 14.000,00 TL tazminata, davacı … lehine 100,00 TL maddi 9.000,00 TL manevi olmak üzere toplan 9.100,00 TL tazminata, davacılar … lehine 3.000,00 TL,… lehine 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, tüm tazminat alacak kalemlerine kaza tarihinden yasal faiz yürütülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre;davacı …’nin maddi tazminat talebinin kısmen kabulüyle 560,00TL mahrumiyet,4.000,00TL değer kaybı toplamı 4.560,00 TL’nın 11.01.2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine, davacı …’nin maddi tazminat talebinin kabulü, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 200,00TL maddi tazminat ile 3.000,00 TL manevi tazminatın 11.01.2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacılar … ve … için 1.500,00’er TL manevi tazminatın 11.01.2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş,hüküm davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; göre; davacılar vekili ve davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin davacı … lehine hükmedilen maddi tazminat ile davacı … lehine hükmolunan manevi tazminata ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;6100 Sayılı HMK’nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda,… lehine hükmolunan maddi tazminatın 200,00 TL, davacı … lehine hükmolunan manevi tazminatın ise 1.500,00 TL olduğu görülmektedir.Karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, hüküm altına alınan maddi tazminat kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca …’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden; davacılar vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile kaza tarihinde hiç
hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
Somut olayda, değer kaybı yönünden hükme esas alınan 27.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda araçta oluşan değer kaybı, yukarıda açıklanan ilkelere ve Dairemizin yerleşik uygulamasına uygun olmayan biçimde 4.000,00TL TL olarak belirlenmiştir. Dosyada alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu durumda mahkemece, davacı aracının modeli, yaşı, kaza sonucu meydana gelen hasar durumu, km’si, kullanım tarzı vs de gözönünde bulundurularak, yukarıda açıklanan değer kaybı hesabı esaslarına uygun şekilde araçta oluşan değer kaybının tespit edilmesi hususlarında, konusunda uzman yeni bir bilirkişiden açıklamalı, ayrıntılı, denetime elverişli şekilde rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
4-Davacılar vekili kazada yaralanan … yönünden manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56.(818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Bu durumda mahkemece, kaza sonucu sadece davacı …’nin basit tıbbi müdahale ile iyileşecek şekilde yaralandığı, yaralanmanın niteliği ve diğer hususlar gözetilerek davacı için hakkaniyete uygun, makul bir manevi
tazminata hükmedilmesi gerekirken, buna yönelik talebin reddedilmesi hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
5-Manevi tazminat zenginleşme aracı değildir. Bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 Sayılı TMK’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde, hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Manevi tazminatın miktarı olay nedeniyle duyulan acı ve üzüntüyle orantılı ve kısmen de olsa acı ve üzüntünün giderilmesini sağlayacak boyutta olmalıdır.
BK’nun 47.maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İBK’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda, trafik kazası sonucu davacı basit tıbbi müdahale ile iyileşecek şekilde yaralanmış olup;bu durumda mahkemece, olay sonucu sadece davacının basit tıbbi müdahale ile iyileşecek şekilde yaralandığı, yaralanmanın niteliği ve diğer hususlar gözetilerek davacı için hakkaniyete uygun, makul bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, takdir olunan manevi tazminat miktarı fazla olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2)nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin davacı … lehine hükmedilen maddi tazminat ile davacı … lehine hükmolunan manevi tazminata ilişkin temyiz isteminin REDDİNE; (3) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin,(4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,(1)
nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar ve davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, peşin alınan harçların istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılara geri verilmesine 22/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.